12 Eylül,Ali DARCAN Yazdı.


Üniversite ikinci sınıftaydık.
19 yaş falan.
1980 yılı Eylül ayı gelip çattığında,
1978 yılı girişli olmamıza karşın, 1977’ lilerin ve daha eskilerin başlattığı çadır direnişi vardı, Maçka parkında. (Şimdi adı değişmiş) 
Maçka parkı İTÜ nün göbeğiydi. 3 önemli binasının tam ortası. Gümüşsuyu’nda bizim okuduğumuz Harun Karadeniz’lerin 68’ler de bir kısmını yurt olarak da kullandığı Gümüşsuyu binası, Harbiye tarafında Taşkışla binası ve Beşiktaş tarafında Maçka binası. Daha sonra bu binanın büyük çukur bahçesine Abdi İpekçi yurdu yapıldı 2.ci sınıfta bir süre benimde kaldığım.
Ama yurdun o akıl almaz askeri garnizonu andıran yönetmelikleri karşısında dayanamayıp arkadaşlarımızla Yurdun hemen sokağında bir ev kiralamış, ve orada kalıyorduk 12 Eylül olduğunda.
Sabah pili radyoyu açmış, türküler dinliyorum ama aklımızdan bile geçmiyor, sınavlar var eylül sınavları ve gece çalışmış sabahta sınav için yola çıkmıştık.
Daha 50 m yürüyüp Akaretler yokuşu başına çıktığımda gördüm askerleri, yolları tutmuşlar kimsecikler yok, hatta erken kalktığımı bile düşünmüştüm ki, asker sert bir sesle seslendi,
-Nereye gidiyorsun…
-Okula dedim sınavım var…
-İhtilal oldu duymadın mı, Sokağa çıkmak yasak dön evine…
Şaşırıp kalmıştım. Evet bekliyorduk bir şeyler ama, nasıl olacağını düşünmemiştik sanırım…
Bir kavga, bir başkaldırı, bir sokak mücadelesine hazırlanmıştık. Konuşmalarımız o şekildeydi Forumlarda. Siyasi önderlerimiz öyle yönlendiriyordu.
Ama ortalıkta kimsecikler yok, sadece ekmek dağıtan askeri araçlar vardı sokağa çıkma yasağı nedeniyle ekmek almaya gidemeyenlerin ekmek ihtiyacını karşılamak için. Bir ekmek alıp koltuğumun altına geri eve yöneldim.
O yönelişte eve kadar yürürken dizi film gibi yaşadım hayatı.
Oysa üç gün önce mahalle kahvesinde marangoz Apo abi şöyle diyordu biz askeri ihtilalin ayak sesleri geliyor derken,
-Türkiye’de ihtilal olsa bile Maçka’ya bizim mahallemize kimse giremez…
Oturduğumuz bölgedeki  apartmanlarda  en az 3-4 daire öğrencilerin eviydi. Bir çeşit öğrenci semti gibiydi çevremiz. Tüm siyasi hareketlerin önderlerinden vardı mahallede. Ve mahalle halkı bile “kale” olarak görüyordu bölgeyi. Ve o kale o gün sessizliğe bürünmüştü… Sonra öğrendik ki sadece bizim bölgemiz değil tüm Türkiye aynı. Tümden bir oyuna getirilmiştik.
Tümden yok edilecektik. Evlerden toplaya toplaya bitiremediler senlerce.
Yokettiler işkencelerde, hapislerde bazılarımızı, asılsız savlarıyla…
Bazılarımızı psikolojik işkencelerde şaşırttılar, Geleceğimizi göremez olduk.
O idealist o yurtsever birikimi yok ettiler.
Kalanlar da paket yapıp geçmişini, saklayabildiğince taşıdı bu günlere…

Yok ettiler yurtsever gençlikle bir ülkenin sağlıklı geleceğini…     

                                                                              ... Ali DARCAN...

Yorum Gönder

1 Yorumlar

  1. O GÜN DOĞUDA AĞRIDA İDİM SABAH DIŞARI ÇIKTIĞIMIZDA KAPIMIZDA ASKER BİZEDE GİR İÇERİ DEDİ KIZARAK BU GÜN GİBİ HATIRLIYORUM TAM BİR YOK OLUŞ YAŞANDI YILLARCA TANKLAR YOLLARDA KONTROL NOKTALARINDA DURUYORDU HERKESİ SIRA İLE ARAMADAN GEÇİRİYOLARDI KALABALIK ANLARDA ARAMA SIRASINDA YÜZ ÜSTÜ YERE UZANIN ELİNİZ ENSENİZE KİTLEYİN SIRASI GELEN AYAĞA KALKIP ARANIYORDU BÖYLE BİR AKIL TUTULMASI.

    YanıtlaSil

lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir