Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle 2011’den bu yana 5 milyondan fazla Suriyeli ülkelerini terk etmek zorunda kalmış ve savaş ortamından kaçan Suriyeliler özellikle Mısır, Ürdün ve Lübnan gibi ülkelere sığınmışlar, 1.5 milyondan fazla göçmen ise Türkiye sınırlarından geçiş yaparak sığınma talep etmiştir. Bu sayının üçte bire yakını henüz kayıt altında değildir. Sığınmacıların bir kısmı ülkenin Güneydoğu Bölgesinde kurulan 22 ayrı kampta yaşamaya başlamış ancak kamplara yerleşenlerden çok daha büyük bir nüfus, daha iyi şartlarda yaşayabilmek umudu, iş bulabilme, yuva kurma isteği, dil öğrenme, daha iyi bir gelecek ve geri gönderilme korkusu vb nedenlerle kamplara yerleşmeyerek tüm ülke boyunca dağılmış; İstanbul, Ankara ve İzmir vb büyük kentlere gelmişlerdir. Kamp dışındaki Suriyeliler ve özellikle çocuklar sağlık, eğitim, korunma ve sosyal hakların yokluğundan dolayı (kısmi iyileşmelere rağmen) ciddi sıkıntılar içerisinde yaşamlarını sürdürmektedirler.
Bunun yanı sıra savaş, göç vb. durumlarda yaşanan travmaları rehabilite etme amaçlı psikososyal destek hizmetlerinin bulunmayışı sığınmacıların topluma entegrasyonlarını giderek zorlaştırmaktadır.
Tüm dünyada olduğu gibi önyargılara ve ayrımcılığa maruz kalan sığınmacılar, fiziksel koşulların getirdiği zorlukların yanında önyargı ve ayrımcılık ekseninde yeni sorun başlıklarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Sığınmacılar için önyargı ekseninde yapılacak çalışmalar hem STK’ların, hem sığınmacılarla çalışan kurum ve kuruluşların farkılıklara saygı konusunda kapasitelerinin arttırılması, hem de toplumun önyargı duvarlarının yıkılmasını sağlayıcı çalışmalar olarak düzenlenmelidir.
Tüm bu noktalardan hareketle;
Toplum Temelli Psikososyal Destek ve Araştırma Derneği, İşaret Dili Çevirmenleri ve Eğiticileri Derneği ile İzmir Suriyeliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ortaklığında geliştirilen İzmir’de Yaşayan Suriyeli Sığınmacılar için Psikososyal Destek amacıyla yapılandırılmış “Bir Tabak da Komşuma” adlı projemiz; Suriyeli mültecilerin toplumsal entegrasyonunu sağlayıcı, toplum tarafından sığınmacılara yönelik önyargıları ve toplumsal çatışmalara neden olan faktörleri büyük oranda azaltıcı, göçmen nüfusunun uzun vadede özkaynaklarını harekete geçirmeye ve nitelikli iş gücüne katılmalarını sağlayıcı; bu sayede de daha iyi şartlarda yaşamalarını ve eğitim, sağlık hizmetleri ve diğer sosyal imkanlardan yararlanmalarını sağlamaya yönelik önlemler alınmasına katkı sağlayıcı, toplumsal dayanışma ve insan hakları ekseninde yürütülecek, sivil inisiyatif tarafından şekillendirilecek bir projedir.
Proje il ölçekli, mevcut durum analizi, çalışma ziyaretleri, ihtiyaç ve kaynak analizi, eğitim ve danışmanlık hizmetleri, Önyargısız Ev (No prejudice House) kurulması ile önyargıların azaltılmasına yönelik bir dizi faaliyeti içerecektir.
İnsan hakları düzleminde oluşturulacak olan tüm önyargıları engelleme ve farklılıklara saygı çalışmaları; sığınmacıların kendisi ile Bölgedeki STK’lar, emniyet, sağlık, eğitim vb. alanlarda çalışan kamu görevlilerini de kapsayacaktır. Buna ek olarak, hem sığınmacıların hem de birlikte yaşadıkları toplumun karşılıklı olarak işbirliği içerisinde çalışmalarını destekleyici faaliyetler planlanacak, “mülteci” olmanın bir seçim olmadığı mesajı empati ve dayanışma duygularını harekete geçirerek verilecek, ortak çözüm yolları üretmek için ilgili sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları ve yerel yönetimlerle işbirliği geliştirilecek, toplumsal katılımı en üst düzeyde tutmak için stratejiler üretilecektir.
Son olarak; projeye temel dayanak olan online olarak yaptığımız, “Suriyelilere İlişkin Algı Anketi” sonuçlarında Suriyeli deyince akla gelen sözcüklerin hırsızlık, açlık, dilenci, sorun, kadın, göçmen, kötü vb gibi kelimelerden oluştuğunu sizinle paylaşmak, önyargılar konusunda yapılacak olan çalışmaların ivedilikle hayata geçirilmesi zorunluluğunu insani olarak hatırlatmak isteriz.
Tüm bu noktalardan hareketle 23 Aralık 2014 tarih, 13.30-17.30 saatleri arasında İzmir Sanat ’ ta farkındalık ve proje tanıtım programı yapıldı.
Moderatörlüğünü Zeki Buzgan’ ın üstlendiği, sunuculuğunu Toplum Temelli Psikososyal Destek ve Araştırma Derneği’ nden Nevin Küçük ve Doruk Yücel’in yaptığı panele, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilciliği Daire Başkanı Ayşe Zeybek, Ege Üniversitesi’ nden Doç. Dr. Arife Karadağ, 9 Eylül Üniversitesi’ nden Prof. Dr. Özkan Yıldız, Suriyeliler Derneği Başkanı Şeyh Muhammed Ali, Herkes İçin Tıp Derneği temsilcileri ve Emniyet Yabancılar Şube Müdürü Ökkeş Bulut konuşmacı olarak katıldılar. Ayrıca Suriyeli sanatçılar kendi dillerinde şarkı söylediler. Akademisyenler de Suriyeli sığınmacılar ile ilgili araştırmalarının sunumlarını yaparak elde ettikleri verileri katılımcılarla paylaştılar. Yabancılar şube müdürü Ökkeş Bulut Suriyelilerin sorunlarının başta işsizlik ve barınma olduğunu ifade ettiler. Panele katılanlar arasında; BSİO (Bütün Sivil İnisiyatif Oluşumu) Ege Bölge ve İzmir İl Temsilcisi, EAD (Eskiharman Ağrılılar Derneği) Başkanı, KHA (Kaya Haber Ajansı) Yönetim Kurulu Başkanı KnG (KAYA net Grubu) Yönetim Kurulu Başkanı Zakir Kaya, DAGAB (Doğu Anadolu-Güneydoğu Anadolu Birliği) Başkanı Doğan Bayram ve pek çok sayıda Suriyeli de katıldı. KAYA Haber Ajansı farkıyla haber detaylarını Ege Web TV’ den takip edebilirsiniz.
HABER: Halil İbrahim Kaya, KHA
0 Yorumlar
lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir