Davutoğlu: Ateistin de din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir
AİHM’in “zorunlu din dersi kaldırılmalı” kararını ilişkin Başbakan Davutoğlu,”Ben nasıl Marksist değilsem ama Marksizmi bilmem, bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir” dedi. Kürtçe okulların kapatılmasına ilişkin ise okul açmanın bir prosedürü olduğunu, herhangi bir çözümün tek çözümdür diyerek dayatma yapılamayacağını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ziyareti sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Davutoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “Türkiye’de zorunlu din dersi kaldırılmalı” kararına ilişkin, “Burada din kültürü ve ahlak dersine Türkiye’de duyulan ihtiyaç, başka ülkelere göre farklı olabilir. Ben nasıl Marksist değilsem ama Marksizmi bilmem, bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir” dedi.
Davutoğlu, Kürtçe okulların mühürlenmesine ilişkin olarak ise “Okul açmanın da bir prosedürü var. Ama herhangi bir benim çözümün tek çözümdür diyerek, dayatmayı yapamaz. Buna da izin vermeyiz”
‘Marksizmi bilmek zaruretse…’
Davutoğlu özetle şunları söyledi:
“Türkiye’de din kültürü ve ahlak bilgisi dersi bütün dinleri anlatacak şekilde veriliyor. Bazı ülkelerde öğrenciler kiliselere götürülüyor ve uygulamalı din dersi hepsine veriliyor, belli okullarda hepsine veriliyor. Şimdi bütün bu uygulamaları gözardı edip de Türkiye’de bunu bir dini baskı aracı gibi yansıtma çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değil.
“Hiçbir insana dini gerekçelere baskı uygulanmaz. Nasıl ben Marksist değilsem ama Marksizmi bilmek iktisat okunurken de uluslararası ülkeler okurken de bir zaruretse bir atestin dahi belli bir vasatta din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir.”
Kürtçe okullar
“Bu olayın üç boyutu var. Bizim herhangi bir Türkiye’de konuşulan dile ön yargılı yaklaşmadığımızı herkes bilir. Bundan çok değil 10 sene önce Kürtçe yayın yapan ulusal kanal, seçmeli ders olan okullar, öğretmen yetiştiren üniversite bölümleri olacak denseydi kimse Kürtçe bizim güzel Türkçemiz gibi, bir dilimizdir. Bir çok başka lehçe ve diller gibi. Her birisi saygındır, her birisi azizdir. Çünkü insanlar arasında o dilin aktarılma kullanılması önemlidir. Muhabbetle konuştuğumuzda her dil güzeldir.
“Bu konuda da devrimsel adımlar attık. Bu sene yeni bir dönem başlıyor. İlk defa Kürtçe öğretmen görevlendirilecek. Bu adımları atarken, bazı çevrelerin sanki bu çevrelerin onların baskısıyla atılıyor gibi kamu düzenini bozacak şekilde adımlar atması kabul edilemez.
“Nasıl Kürtçe saygınsa, hepimiz bunu biliyorsak, bütün kurumlar da bilmelidir ki Türkiye bir hukuk devletidir ve kamu düzeni esastır. Okul açmanın da bir prosedürü var. Ama herhangi bir benim çözümün tek çözümdür diyerek, dayatmayı yapamaz. Buna da izin vermeyiz.”
Üçüncü boyut ise, okullarımıza yönelik molotoflu saldırılar şiddettir, terördür. Siz hem özgürlükten bahsedeceksiniz bir de yetmeyecek eğitim amacıyla oraya giden öğrencilerin öğretmenlerin hayatını riske ederek bazı okullara molotof atacaksınız. En fazla o bölgede yaşayan çok samimi vatandaşlarımızın çocukları etkilenir.
AİHM kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eğitimde zorunlu din ve ahlak kültürü derslerine karşı Ankara’dan davacı olan 14 Türkiye vatandaşının 2011 yılında açtığı davada “Türkiye, daha fazla geciktirmeden, ailelerin dini ve felsefi inançlarını açıklamak zorunda bırakılmadıkları bir muafiyet sistemi gibi, sorunun giderilmesine dönük imkanları ortaya koymak zorundadır” tespitiyle Türkiye’yiuyarmıştı.
0 Yorumlar
lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir