CHP, yeni çözüm süreci kapsamında Meclis’te kurulacak komisyona vereceği üyeleri açıkladı. Komisyonda yer alacak isimlerden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP’nin komisyonda yer almasının önemini “Şeffaflığı sağlamak için ilk olarak süreci tutanak altına, Meclis’e çekmeniz gerekiyor. Halkın denetiminin olması ancak Meclis’te olan bir süreçte olur” ifadeleriyle anlattı.
CHP, yeni çözüm süreci kapsamında Meclis’te kurulacak komisyona vereceği 10 üyeyi Meclis Başkanlığı’na bildirdi. Bu kapsamda, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ile Gökçe Gökçen, İzmir Milletvekili Mehmet Salih Uzun, Ankara Milletvekili Okan Konuralp, Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Diyarbakır Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ile İstanbul milletvekilleri Türkan Elçi, Turan Taşkın Özer ve Oğuz Kaan Salıcı’nın komisyonda yer alacağı açıklandı. Komisyonda yer alan isimlerden CHP’li Gökçe Gökçen, toplantılarda gündeme getirecekleri başlıkları Cumhuriyet’e anlattı.
CHP’nin çözüm süreci tartışmalarından önce Türkiye’nin demokratikleşmesi adına atılacak adımlar üzerine bir çalışma yürüttüğünü belirten Gökçen “Süreç toplumsal barış, adalet ve demokrasiyle taçlandırılmazsa başarıya ulaşma ihtimali düşük. Biz daha önce TBMM’de tam yetkili bir komisyon kurulmasını önermiştik. Sadece Kürt sorunuyla sınırlı olmayan, Kürt sorununu dahil eden geniş bir demokratikleşme paketi üzerine çalışan bir komisyondan yanaydık. Şeffaflık istemiştik. Kayyum düzenlemelerinin geri alınması gerektiğiyle ilgili bir kanun teklifi sunmuştuk. Bununla beraber ifade özgürlüğü gibi konularda da önerilerimiz oldu. Hangi partiye oy verirse versin adaletsizliğe uğradığını hisseden birçok kesim var. Türkiye yakın zamana kadar faili meçhul cinayetlerin konuşulduğu ve bunlardan kalan yaraların sarılmadığı bir ülke. O yüzden bunun gibi birçok farklı konuda adaletin ve demokratikleşmenin sağlanması için bir çalışma yaptık. Bunları komisyonda da gündeme getireceğiz” ifadelerini kullandı.
"KOMİSYON AHMET ÖZER’İ DİNLEYEBİLİR"
Sürecin Meclis’te ilerlemesinin önemine vurgu yapan Gökçen “Şeffaflığı sağlamak için ilk olarak süreci tutanak altına, Meclis’e çekmeniz gerekiyor. Yoksa kim, kiminle nerede konuşuyor, ne görüşüyor? Bu toplantılara kimler katılıyor? Bu soruların yanıtını devlet yetkililerinden başka kimsenin bilme imkanı yok” dedi. Ancak sürecin sadece Meclis’te görüşülmesinin ya da komisyonun nitelikli çoğunlukla karar almasının da samimi bir başlangıç sağlayamayacağını belirten Gökçen “Siz ‘Nitelikli çoğunluk aradım’ diyorsanız, demek ki farklı görüşlerin dile gelmesi gerektiği bir ortamı kabul etmek zorunda kaldınız. Şimdi bakalım bunları dinleyecek misiniz? Çünkü biz şehit, gazi ailelerinin de komisyonda sözü olması gerektiğini; sivil toplum örgütlerinin, bu konuda çalışmış birikimli uzmanların, akademisyenlerin, kendi hayatında bu konuda haksızlık yaşayan kişilerin dinlenmesi gerektiğini söyledik. Mesela Ahmet Özer’in o komisyonda dinlenmesi sürece en güzel katkıyı yapacak unsurlardan biri olur” dedi. Bu komisyonun bir samimiyet testi olacağını söyleyen Gökçen “Biz komisyonun içinde göreceğiz, bakalım çözümde samimiler mi, değiller mi?” sorusunu yöneltti.
NİTELİKLİ ÇOĞUNLUKTA CHP DIŞARIDA KALIR MI?
Yurttaşların süreçle ilgili endişelerinin giderilmesi için sürecin Meclis’te yürütülmesinin de önemli olduğunu belirten Gökçen “Halkın denetiminin olması ancak Meclis’te olan bir süreçte olur. Halk da bir katkı verecek, dikkate alınması gereken eleştiriler yapacak. Bunu da en sağlıklı şekilde yürütecek yer Meclis’tir” ifadelerini kullandı.
Komisyonda CHP olmasa da nitelikli çoğunlukla alınacak bir karar olması ihtimalini değerlendiren Gökçen “Nitelikli çoğunluk ararken amacımız ‘Bir parti bütün çalışmaları engellesin’ düşüncesinden ziyade ‘Ortak akılla bir yere varılsın. Herkes birbirini ikna etmeye çalışsın ve tartışsın’ düşüncesiydi. ‘AKP-MHP-DEM zaten her konuda aynı şeyi söyleyecek, CHP dışarıda kalacak’ gibi bir ön kabulle yapılan yorumlar var. Şimdiye kadar bizim asıl eleştirdiğimiz şeylerden biri süreçte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile cumhurbaşkanının bambaşka konuşması değil miydi? Ya da bu sorunun sadece terör sorunu olmadığını, Kürt sorunu olduğunu da söylemiyor muyduk? Şimdi karşımızda bir taraf Kürt sorununun varlığını kabul etmiyor ve ‘Silahlar yakılırsa, PKK’lılarla ilgili yasal düzenleme yapılırsa bu sorun bir daha yaşanmaz’ diye düşünüyor. Bakalım herkes aynı mı düşünecek? Şu anda sadece oy hesabına göre yorum yapmak doğru olmaz” diye konuştu.
0 Yorumlar
lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir