(Hücre hapisleri Ankara huzur evi bölümünden 1/1.)
Yanına gittiğimde beni ilk önce tanıyamadı...Yıllar geçmiş hafızası artık yoklamalarda zorluyordu onu. Koca çınar Kamer teyzem, ne çok biriktirmişti anılarını oysa ki. Bir sessizlikten sonra derin derin gözlerime baktı ve Minem dedi. Dünyalar benim oldu sanki o anda.Tanımıştı beni ve üstelik adımı da hatırladı.
Kamer teyze çok sevdiğim dost Emel ablamızın annesiydi. Kamer teyze sohbetine hiç doyamadığım nurlu yüzünü hep gözlerime hapsettiğim doksan yaşındaki dev kadın.Huzur evinin merdivenlerini çıkarken karışık duygular içerisindeydim. Merdivenler de hiç bir yaşlı çınara rastlayamadım. Doğaldı bu durum. Onlar genelde asansörü kullanıyordu dermanları olursa tabii...Onun odasının bulunduğu kata geldiğimde koridorlarda kimseler yoktu...Sessiz bir bekleyişten başka.İlk gösterdikleri oda da bir kamer teyze varmış.Yanlış adresti ve bu teyze benim Kamer teyzem değil dedim görevliye.Ama çıkamadım da odadan hemen.Odadaki herkesin ellerini öptüm sarıldım.Kader arkadaşları öyle bakıyorlardı ki yüzüme... Gözümden akmaması için hapis ettim bütün duygularımı.
Yürüyebilenler bana eşlik etti ve Çınarımın odasına geldik.Pamuk tarlası gibi olmuştu her yer.Onu görür görmez tanıdım.Sadece o an tek yapabildiğim uzunca bir sarılmaktı çelimsiz vücuduna.Sohpetleri o kadar güzel ve acıydı ki, o adı huzur evi olan çatıda huzursuz anılar sıraya dizilmiş beni sarsıyordu.Ortak nokta, evlat ,eş dost,akraba hayırsızlığı.Yemek salonuna geçince erkek çınarlarıda görme hatır sorma fırsatı buldum.Sorunlar aynı gibi hikayeleri farklıydı.Herkesin bir hikayesi vardı...Hikayelerinin içinde ise herşey.O sıra hiç elimi bırakmak istemeyen Perihan teyzemle Kamer teyzemın birbirlerine kızarak bakışını gördüm.
Zakir Kaya imzalı kitaplarına sahip olmak için linke tıklayın
Hepsi anlatmak istiyordu.
Herşeyi anlatmak...
Ayrılık vakti çatınca,sordum...
Benden ne istersiniz tekrar geldiğimde? Canınız ne istiyorsa söyleyin!
Perihan teyzenin ''Sadece seni''sözleri ve,
Kamer teyzemin ''Gitme'' sözleri kulaklarımda hala çınlıyor.Bakışları ise hafızama kazıldı.
Ardımda gülümsememi,kapısında hıçkırıklarımı bıraktığım o ev!
Adı huzur evi.
Tekrar geleceğim demiştim. Gittim fakat o gerçek huzura kavuşmuştu.
Atalarımızın dediği gibi...
{Gidipte gelmemek, gelipte bulmamak var}
İşte bu hayat denilen dünyanın gerçeği bu.
Sevgi, saygı ve Rahmetle anıyorum bütün huzura kavuşanlarimızı.
______Mine Sarmış.
0 Yorumlar
lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir