Son günlerin güncel bir deyimi’’ ÇEVRİM DIŞI’’
.. Hatta bu konuda birkaç yazarımız kitabının adını başlık olarak seçerek içeriğine bu konuyu yerleştirdi. Öncelikle sözlük anlamından yola çıkarak konunun uzağına kaçmamak ve ortada bir nokta oluşturmaya çalışmak istedim. Karıştırdığım lugatlarda;’’Bilgisayar sisteminde sunucuya bağlı ve çalışır durumda olmama hali Bir konunun kapsamına girmeyen şey’’ olarak açıklansa da, bu terimi ilişkilerimize yansıttığımız zaman kafa karıştırıcı durumlar ortaya çıkıveriyor.
Hepimiz internetin esiri olmuş durumdayız. Bunu aksi açıklamasını kimse iddia edemez. İlişkilerimizi artık elektronik ortamlar ve metal aletler belirliyor. Hele, ‘’SOSYAL MEDYA AŞKLARI’’ dillere destan. Duyguların kelime sıralamasını bile elektron aletlerle paylaşır durumdayız. Teknoloji hepimizin işine yarayan bir durum. Yaşamın hızla ilerleyen olgusuna başka türlü yetişmemiz mümkün değil. Sevdiğimiz yönlerine sözüm yok. Fakat ya duygular. Birkaç hızlı kelime ve altına konan küçük emojiler..
Karşımdaki kız sevgilisine bu tür, bana göre göstergelerle yazdığı mesaja takıldım kaldım. Sekiz ayrı minik suratlar. Anlamı; ‘’ Seni seviyorum ama hatalısın. İlişkimiz bitebilir.’’
Ne günlere kaldık. Yeniden ‘’ÇİVİ YAZISI ‘’ günlerimiz mi başlıyor.. Yeni nesil o kadar tatlı ki.. Kızmak içinizden gelmiyor. Bastım kahkahayı. Saatlerce konuşarak anlaşılamamaktan iyidir diye düşünmeye başlamıştım ben bile. Ana ekrana kısa yol ekleme ve sonuç alma mekanizması güzel çalışıyor.
Gelelim çevrim dışı aşklara.. Birini seviyorsunuz. Karşılıklı duygular almış başını yürümüş. EEE sosyal medya ile bu aşkı pekiştirmeden olmaz ama dimiii. Ha ha ( Son günlerde dizilerde DİMİİİ kelimesi aldı yürüdü.). Türkçemizde olmayan kelimelerle yeni bir dil türetmeye bayılır olduk.. Neyse, bu ayrı bir konu. İçinden çıkamayacağımız daha bir sürü konu var. Hangisini konuşalım. Biz yine aşklarımıza dönelim.
Aşklarımız elektronik ortamda yaşadığımız için geçerli olan yine onların diliyle konuşmak oluyor. Sevgilinize mi kızdınız? Hemen sosyal medya hesabınızdan çıkarın engelleyin. Sonra bir ‘’ feyk’’ hesap açın. Yeni sayfanıza güzel birkaç resim ve duygusal bir şeyler yazın. Sayfanızdan attığınız sevgilinize ‘’Arkadaşlık isteği ‘’ gönderin. Olur ya, oda bu isteği kabul etsin. Gelsin yeniden savaşlar.
En komiği ortak arkadaşlar hesabından eski sevgiliyi takibe alma olayı.. Tüm ‘’ CRİMİNAL’’ duygularımız atakta. Sevdiğim bir arkadaşım geçen gece telefonda ‘’Benim eski sevgilim senin hala sayfanda üstelik ona LİKE yapıyorsun engelle onu gitsin ‘’ demez mi ?. Ben farkında değilim. Bazen herkesten haberiniz olmayabiliyor.
Birde ‘’ENGELLE’’ ne demek. Tamam, ilişkilerimiz sosyal ortam destekli bir başka deyişle köstekli yaşanıyor. Fakat yine de yaşanmışlıkları ‘YAP, BOZ’’ tahtasına çevirmekte üstümüze yok.
Doğduk, yaşıyoruz ve hepimiz kendimizin bile bilemediği bir tarihte bu dünyaya ‘’VEDA’’ edeceğiz.
Niye bunca Savaşlar.. Öfkeler.. Ayrılıklar.. Şiddetler.. Kabımıza sığmıyoruz. Olay yaratmak için bekliyoruz. Başlangıçta var olan, bizi bize yaklaştıran duygularımız niye daha sonra ayrılık nedenimiz oluyor. Çünkü karşımızdaki kişiyle duygulardan çok, güç gösterisi içinde oluyoruz. Aşk değil de sanki savaş yapıyoruz. Ben kazandım, sen kaybettin düşüncesi neyin kafasıysa. Hani duygular nerde? Aşk yalın ve özdür.. İçeriğinde katkı maddesi yoktur. Özellikle medya aşkların sanallıkları elektronik kirlenme yaratıyor ve organik olma hallerini bozuyor.
Evet aşkların ÇEVRİM İÇİ, ÇEVRİM DIŞI komikliğinden kurtulmak için aklımızı başımıza alalım. Duygularımızı düşüncelerimizi karşılıklı sohbet ortamlarında yapalım. Aşk ve ayrılık; her çağda can yakıyor. Teknoloji değişse de insan yüreği aynı kalıyor. ALLAH HEPİMİZE AKIL FİKİR VERSİN. NE DİYELİM.
Sanal alem işte; Dalgasız denize herkes kaptan. (anonim)
0 Yorumlar
lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir