Operatör Doktor Zafer Beken, Dünya Aşı Haftası dolayısı ile yaptığı açıklamada, Covid-19 pandemisine yol açan yeni korona virüs için yapılan aşı çalışmaları konusunda bilgi verdi.

Op. Dr. Zafer Beken Covid-19 aşısı için tarih verdiDünya Sağlık Örgütü, 2005 yılında aşılamanın desteklenmesini savunmak amacı ile “Dünya Aşı Haftası”  yapılmasına karar verdi. Böylece, her yılın Nisan ayının son haftası, bağışıklama teması çerçevesinde, aşıya karşı farkındalığı arttırmaya yönelik etkinliklerin düzenlenmesine ayrıldı. Dr. Zafer Beken, “Hâlihazırda, Oxford Üniversitesinde  "ChAdOx1" adı verilen potansiyel aşı, insanlar üzerinde denenmeye başlandı. Bu aşı, şempanzelerde gribe yol açan bir adenovirüsün genetiğinin değiştirilmesi yöntemi ile üretildi. Kurucusu bir Türk olan Almanya orijinli BionTech şirketi de aşı çalışmalarını en hızlı sürdüren şirketlerden biri. Ancak süreçler bağlamında, günümüz teknolojisinin geldiği nokta göz önüne alındığında, en azından 6-18 aylık zaman periyoduna ihtiyaç var.” dedi. Aşı çalışmalarının üç fazlı klinik araştırmalar safhası olduğunu belirten Beken “Aşı çalışmalarında, virüsün laboratuvarda izolasyonu sonrasında, klinik araştırmalar safhasına geçiliyor. Faz 1 evresinde gönüllüler üzerinde aşının uygulanması ile güvenliliği ve olası yan etkilere bakılıyor.
Faz 2 evresinde, salgın bölgelerinde enfeksiyon riskli kişiler üzerinde test edilmesi, ardından da Faz 3 denilen son aşamada, aynı işlem ve sürecin  binlerce gönüllü üzerinde tekraren çalışılmasını kapsıyor.’’ dedi.

En etkili savunma bağışıklık sistemini güçlendirmek
Aşı çalışmaları sonuçlanana kadar, kişilerin el hijyeni ve sosyal izolasyona dikkat etmesinin önemine vurgu yapan Dr. Zafer Beken, bu dönemde bireysel olarak immün sistemimizi kuvvetlendirmek için yapabileceklerimizden bahsetti. Beken, “Fonksiyonel tıp sayesinde bağışıklığımızı olumsuz etkileyen gıdaların, ağır metallerin, bazı vitamin ve mineral eksikliklerinin tespiti mümkündür. Sağlıklı bir beslenme zemininde bağışıklık da doğru çalışır. Doğru beslenme vücudun savunma sisteminin bir kalkanı olan bağırsak florası için temel teşkil eder. Buna ek olarak yeterli su içimi, hareket, kaliteli uyku, stres yönetimi ve kitap okumak gibi zihinsel aktivitelerin de süreç üzerinde etkisi olmaktadır.” dedi.
Aşı aktif olarak hayatımıza girene kadar vücudumuzun bağışıklık sisteminin tüm hastalıklara karşı bir aşılama gibi savunma oluşturabildiğini belirten Dr. Zafer Beken, “Son yıllarda endüstriyel beslenme ve modern yaşam şartlarının insanlığın doğal savunma sistemi olan bağışıklık sistemini de bozmaktadır. Bunun sonucunda Covid-19 gibi hem viral hastalıklara hem de otoimmün dediğimiz vücudun kendi hücrelerine karşı aşırı tepki oluşturan hastalıkların oranında artış görülmektedir.” diye konuştu. Doğal savunmanın en etkin savunma olduğunu belirten Dr. Beken, “Hastalıklara karşı korunmak istiyorsak, doğal beslenme, spor, kaliteli uyku, stres kontrolü ve kişiye özgü mikro besin takviyesi ile daha güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturmanın mümkün olabileceğini.” söyledi.

Yorum Gönder

0 Yorumlar