Zakir KAYA:Baba











       Dinle oglum, bunlari sana sen uyurken söylüyorum. Kücücük elini yanaginin altina sokmussun, nemli alnindaki sari lülelerin yapis yapis islak. Odana bir hirsiz gibi süzülerek girdim. Birkac dakika önce kütüphanede oturmus gazetemi okurken vicdan azabim nefes kesen bi dalga gibi üstüme geldi. Bir suclu gibi yataginin basucuna geldim. Neler mi düsündüm oglum? Sabah sabah kizmistim. Okula gitmek üzere giyinirken seni azarladim, cünkü yüzünü islak havluyla öylesine silivermistin.
 Ayakkabilarinin kirli oldugunu görünce sana onlari temizlettim. Bazi esyalarini yere attiginda sana öfkeyle bagirdim. Kahvalti ederken bir sürü kusurunu buldum. Yiyecekleri etrafina saciyordun, lokmalarini cignemeden yutuyordun, ekmegine cok fazla tereyagi sürmüstün. Sen oyun oynamaya gidiyordun, bense trenime yetismek zorundaydim. Bana baktin elini salladin ve “Güle güle babacigim” dedin. Ben ise kaslarimi cattim ve “Dik dur!” dedim sana. Aksam üzeri de durum farksizdi. Eve gelirken seni yere cömelmis arkadaslarinla bilye oynarken buldum. Coraplarin yirtilmisti. Arkadaslarinin önünde seni kücük düsürdüm ve kolundan tutup eve götürdüm. Bu coraplar cok pahaliydi ve giymek istiyorsan dikkatli olmaliydin. Düsün oglum bunlari sana baban söylüyordu! Hatirliyor musun? Sonra calisma odama girdin. Gözlerinde incinmis bir ifade vardi. Kagitlarimin üzerinden sana baktigimda bir an icin cikmaya yeltendin. “Ne istiyorsun?” diye bagirdim sana. Hicbirsey söylemeden kosup boynuma sarildin ve beni öptün. Hem de büyük bir sevgiyle. Sonra kosarak disari ciktin. Kagidim elimden düstü. Bana neler oluyordu? Sürekli senin hatalarini buluyordum. Seni böyle ödüllendiriyordum. Seni sevmedigim icin degil bu; senden cok sey bekledigim icin. Seni kendi cagimin deger yargilarina göre degerlendiriyorum cünkü. Oysa ki senin pek cok güzel özelligin var. Kalbin öylesine yüce ki ! Bu gece gelip beni öpüsün de bunu kanitliyor. Bu gece baska hicbir seyin önemi yok oglum. Karanlikta, yataginin yaninda diz cöktüm ve cok utaniyorum. Bunlari sana uyanikken anlatsam da anlamazsin biliyorum. Ama yarin gercek bir baba olacagim. Seninle oynayacagim. Sen aci cektiginde aci cekecek, sen güldügünde gülecegim. Dilimin ucuna kötü seyler geldiginde dilimi isiracagim. Kendi kendime sürekli, “O bir cocuk !” diyecegim. Ben seni büyük bir adam gibi gördüm. Oysa ki sen daha kücük bir cocuksun. Daha dün annenin kollari arasindaydin, basini onun omzuna dayamistin. Ah, senden cok sey bekledim oglum, cok sey bekledim. Insanlari elestirmek yerine onlari anlamaya calisalim. Ne yapmak istediklerini anlayalim. Sempati, hosgörü ve nezaket elestiriden cok daha yararlidir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar