BAŞARMANIN İLK ŞARTI DİSİPLİN PEKİ NASIL BAŞARABİLİRİZ .?
Disiplin özgürlük demektir.
1. Kendini Bilmek
2. Bilinçli Farkındalık
3. Öz-disipline Sadakat
4. Cesaret
5. İçsel Eğitmenlik
Bu söze katılmayabilirsiniz, eğer katılmıyorsanız yalnız da değilsiniz. Birçok insan için disiplin, özgürlüğün elinden alınmasıyla eştir. Gerçekte ise tam tersi doğrudur.
Stephen R. Covey’in söylediği gibi “Disiplinli olmayanlar duygularının, iştahlarının ve tutkularının kölesidir.”
Uzun vadede, disiplinsizlik bazı beceri ve yeteneklerin (bir müzik aleti çalmak, yabancı dil öğrenmek gibi) kazanılamaması, dolayısıyla bunlarla gelen özgürlükten mahrum kalınması anlamına gelir.
Öz-disiplin anlık olarak ne hissettiğinize göre değil, ne düşündüğünüze göre hareket eder. Hayatta en çok önem verdiğiniz şeyler için, anın hazzı ve heyecanından fedakarlık yapmaktır. Bu yüzden öz-disiplin:
– İlk heyecan geçtikten sonra bir proje veya fikre çalışmaya devam etmenizi,
– Kanepede uzanıp, TV izlemek yerine spora gitmenizi,
– Çalışmak için erken kalkmanızı,
– Diyetinizi bozma düşüncesi geldiğinde “HAYIR” diyebilmenizi,
– Kanepede uzanıp, TV izlemek yerine spora gitmenizi,
– Çalışmak için erken kalkmanızı,
– Diyetinizi bozma düşüncesi geldiğinde “HAYIR” diyebilmenizi,
ve sizin için doğru ve yararlı olan daha birçok şeyi sağlar..
Geçmişte, öz-disiplin bende eksik olan şeydi ve bunun sonucu olarak şu an yapmaktan keyif alacağım birçok şeyden mahrum kaldım (gitar çalmak gibi). Ama bu konuda iyileştim ve şimdi öz-disiplin sabah 5’te uyanıp, koşmamı ardından da bu makaleyi yazmamı sağlıyor. İnanın, yatağımda kıvrılıp yatmayı isterdim, ama artık arzularım şuurumun önüne geçmiyor.
Eğer öz-disiplin konusunda zorlanıyorsanız, güzel haber geliştirilebiliyor olması. Mesela, kendimi erken kalkmak için eğiteli sadece 2 yıl oluyor. İşte öz-disiplinin 5 karakteristik özelliği :
Disiplin o an ne hissettiğine aldırmadan, en doğru olan için verdiğin karara göre hareket etmektir. Bu yüzden öz-disiplinin ilk özelliği kendini bilmektir. Amaçlarınızı ve değerlerinizi en iyi yansıtan davranışlar ve eylemlere karar vermelisiniz. Bu süre içe-bakışı ve öz analizi gerektirir. Özellikle, kararlarınızı yazarak onları daha belirgin, daha güçlü ve daha efektif hale getirebilirsiniz. Zaman ayırıp hedeflerinizi, hayallarinizi, isteklerinizi yazmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Daha da iyisi kişisel bir hedef tanımı yapmanız. Bunları yazıya dökmenin “kim olduğum”, “ne yapmak istediğim” ve “kendime biçtiğim değer” noktalarında bana güçlü bir irade kazandırdığını fark ettim.
Öz-disiplin ne yapıp ve ne yapmadığınız konusunda farkındalığı da gerektiriyor. Düşünün, davranışınızın disiplinsiz bir hareket olduğunun bilincinde olmazsanız, diğer türlü nasıl hareket edebilirsiniz?
Öz-disiplini oluşturmaya başladığınızda, bazı zamanlar kendinizi disiplinsiz hareket ederken yakalayabilirsiniz (tırnak yemek, spordan kaçınmak, abur cubur yemek gibi). Öz disiplin üretmek zaman alır. Burada esas nokta, disiplinsiz hareketlerinizin bilincinde olmaktır. Zamanla bilinçlilik daha erken gelecektir. Yani disiplinsiz bir hareket yapmadan önce, kendinizi bilinçli bir konumda bulacaksınız. Bu da size hedeflerinizle uyuşan kararlar verme fırsatı verecek.
Hedef ve hayallerinizi yazmak tek başına yeterli değil. Onlara içten bir bağlılık göstermeniz gerek. Yoksa, alarm saat 5’te çaldığında erteleyip “beş dakika daha” demekte hiçbir mahsur görmeyeceksiniz. Ya da baştaki motivasyon ve heyecan geçtikten sonra projenizi tamamlamaktan vazgeçeceksiniz.
Bu bağlılık konusunda problem yaşarsanız, yapacağınızı söylediğiniz şeyleri takip etmek noktasında bilinçli bir yol izleyin: Yapmak istediğiniz nedir ve buna ne zaman karar verdiniz? Sonra da bu konuda yaptıklarınızı not edin ve kendinizi değerlendirin (puanlayın). Unutmayın ölçülen şey, gelişir.
Resimdeki adamın çenesinden damlayan ter damlasına dikkat ettiniz mi? Hata olmasın, öz disiplin genellikle oldukça zordur. Duygular, iştah ve tutkular ona karşı gelen büyük güçlerdir. Bu yüzden öz disiplin cesarete büyük oranda bağlıdır. Çok zor bir engelle karşılaştığınızda, kolay bir şeymiş gibi davranmayın. Bunun yerine o acıyla ve zorlukla yüzleşecek cesareti bulun kendinizde. “Kişisel küçük zaferler” kazanmaya başladıkça, özgüveniniz artacak ve öz disipline destek olan cesaret daha doğal olarak sizde yer edecek.
İç konuşma genelde zararlıdır ama onu kontrol etmeyi başardığınızda çok yararlıdır. Zorlandığınızı düşündüğünüz zaman, kendinizle konuşmanızı, kendinize cesaret vermenizi ve kendinizi rahatlatmanızı tavsiye ediyorum. Her şey bir kenara, iç konuşmanın kendisi size hedeflerinizi hatırlatır, cesaretinizi getirir, bağlılığınızı güçlendirir ve görevinizin bilincinde olmanızı sağlar. Zorluklarla karşı karşıya geldiğim zaman hep şu sözü kendime hatırlatırım.“Disiplinin bedeli, pişmanlığın acısından her zaman daha azdır. ” Bu sözü hafızanıza yerleştirin ve zorluklarla karşılaştığınızda hatırlayın. Hayatınızı değiştirebilir..
0 Yorumlar
lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir