Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz hiçbir zaman milli iradeye tuzak kuranların karşısında boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Milli iradeyi kim tehdit ederse, karşısında bizi bulacak" dedi.
SİVAS
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sivas'ta, 4 Eylül Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 5. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
Davutoğlu, kongredeki konuşmasına, "Yiğitler diyarı, yiğidolara, sultan şehre selam olsun. Aşıklar diyarı Sivas'a selam olsun" şeklindeki sözleriyle başladı.
Kongrede katılımcıların saatlerce kendisini beklediğine işaret eden Davutoğlu, "Bugün Cuma namazından sonra gördüğümüz muhabbet, kongre salonunda gördüğümüz muhabbet bir kez daha gösterdi ki Sivas bize aşıktır, biz Sivas'a aşığız" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, Aşık Veysel'in, "Yüce dağlar ova gibi düzlenmez, Veysel muhannetten kerem gözlenmez, tilki gölgesine arslan gizlenmez, yiğidin gölgesi kendinden olur" şeklindeki dizelerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Gölgesi kendinden olan Sivaslı yiğitler, selam olsun size, yiğidolara selam olsun. Sizinle buluşmak apayrı onurdur, büyük zevktir. 4 yıl önce 4. olağan kongremizde yine Sivas'taydım. O zaman hasbihal etmiştik. Sivasımızı, yiğit şehrimizi, sultan şehrimiz demiştim ama ben bir ifade daha kullanacağım Sivas için, kaynak şehrimizin huzuruna gelmiştim. Sultan şehrimizdir, Sivas. Doğru, iktisadın, siyasetin, sultanların şehridir. Doğru. Yiğit şehirdir Sivas. Yiğitlerin şehridir ama aynı zamanda kaynak şehirdir. Bizim maneviyatımızın, irfanımızın, ekonomimizin, ahlakımızın, siyasetimizin ve istiklalimizin kaynağı olan yiğit şehirdir. Abdülvehhab Gazi'nin, gönül fatihinin torunları sizler gönül fethinin kaynaklarısınız. Sizler bu diyarı vatan yapan, kültür kaynaklarısınız."
"AK Parti hareketi, Şemsi Sivasi’nin muhabbetine dayanır"
Anadolu'nun 3 şems tanıdığını, bunların Şems-i Tebrizi, Ak Şemsettin ve Şems-i Sivasi olduğunu anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Biz, o güneş yolcularının iz takipçileriyiz. Onlar güneşin kaynağı, onlar muhabbetin kaynağı. Bizler de o ulu öncülerin yolcularıyız. Onun için Sivas, her gelişimizde bize irfanı öğretir, medreseleriyle, Gök Medresesi ile Çifte Minaresi ile der ki 'Anadolu'da ilmin kaynağı da benim.' Sivas, AK Parti hareketi, Şemsi Sivasi'nin muhabbetine dayanır. AK Parti hareketi ve sizler, o yüce medreselerin ilminden, irfanından beslendiniz. Şimdi güneşin torunları, Şemsi Sivasi'nin torunları, bu davayı ayağa kaldıracak mısınız? Şemsi Sivasi'nin anlayışını 22. yüzyıla getirecek miyiz? Sivas'tan doğan güneşi, AK Parti siyaseti olarak dünyaya anlatacak mıyız? Sivas, Ahi Emir Ahmed'in diyarı, ahlakın diyarı Sivas, ahiliğin diyarı Sivas, ben her şehre gelirken o şehrin ulularıyla sohbet ederek gelirim. Ahiliğin ahlakını, Türk siyasetine egemen kılacak mıyız? Kadı Ahmet Burhanettin'in bilgeliğini, Türk devletine, ahlakına, siyasetine taşıyacak mıyız? İşte Sivas, siz bizde devletin de kaynağısınız. Pir Sultan Abdal'ın, Ehlibeyt muhabbetini bugüne taşıyacak mıyız? Bu ulu öncülerin son halkası olarak İhramcızade Hacı İsmail Hakkı'nın 'muhabbetle nazar noksan görmeyiz' diyen sözünü her siyasetimize rehber kılacak mıyız? Farkımız bu. Biz hangi şehre gitsek hangi vatandaşımızla buluşsak, muhabbetle bakarız, noksan görmeyiz. Onların hiçbir şeyinden noksan görmeyiz? Teri vatandaşın teriyle buluşmamış olan, gönlü vatandaşın gönlüne değmemiş olan AK Parti'nin neferi olamaz. AK Parti hareketi muhabbetle bakanların, nazar edenlerin hareketidir. AK Parti yolcuları, yiğit Sivaslılar'ın her köşesine gidip bu muhabbet mesajını iletecek misiniz? Dünyaya muhabbet nazarıyla bakacak mısınız?"
"İster e-muhtıra 2007, ister paralel çete şeklinde olsun"
Başbakan Davutoğlu, düşman orduları, vatan topraklarına geldiğinde, millet yeise kapıldığında, Sivas'ta 4 eylül 1919'da bir ses yükseldiğini, 'Kuvayı Milliye'yi amil, iradeyi milliyeyi hakim kılmak esastır" denildiğini anımsatarak, şöyle konuştu:
"İşte Sivas Kongresi'nden ilan edilen o prensibin bugünkü temsilcisi AK Parti'dir, AK Parti'dir, AK Parti'dir. Bizim olduğumuz yerde Kuvayı Milliye ruhu vardır, birlik ruhu vardır, bizim olduğumuz yerde aşk vardır, muhabbet vardır ve bizim olduğumuz yerde milli irade vardır, milli irade vardır. Biz hiçbir zaman milli iradeye tuzak kuranların karşısında boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Milli iradeyi kim tehdit ederse, karşısında bizi bulacak. İster 27 Mayıs ister 12 Mart ister 12 Eylül ister 28 Şubat ister e-muhtıra 2007 ister bugün paralel çete şeklinde olsun hepsine hitaben, Sivas Kongresi'nin mesajıyla, Sivas'tan haykırıyoruz, milli iradeyi egemen kıldık, egemen kılacağız. Sivas ayaktaysa milli irade ayaktadır."
Ahmet Davutoğlu, "Hayali olmayanların yaşadığı bir dönemde bir Sivaslı, Nuri Demirağ, milli uçak hayali kurmuştu. Şimdi de buradan bütün bu inşa ve imar döneminde şunu Sivaslılara müjde olarak söylüyorum, geçen ay yaptığımız Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı'nda inşallah milli savaş uçağımızın ilk tasarımına talimat verdik. 2023'te Sivas semalarında yüzde 100 Türk yapımı savaş uçağımız uçacak" dedi.
Davutoğlu, "Sivas ayaktaysa milli irade ayaktadır" diyerek, Erzurum Kongresi'nden Sivas Kongresi'ne milli istiklalin bayrağını taşımak için kongre programına Erzurum'dan başlayıp, Sivas'ta sona erdirmeyi planladıklarını anlattı.
Bir yurtdışı program dolayısıyla ertelenen Giresun ve Ordu kongrelerine yarın gideceğini belirten Davutoğlu, "Ama Sivas'ı seçiş sebebimiz Sivas'ın böyle bir kaynak olması ve milli iradeyi temsil etmesi sebebiyledir. İşte biz Sivas'ın, Sivas Kongresi'nin milli irade ilkesinin arkasındayız. 28 Şubat'ta milli iradeye sekte vurmak istendiğinde yine bir yiğit Sivaslı ayağa kalkmıştı, Muhsin Yazıcıoğlu, 28 Şubat'a meydan okumuştu. Ona da selam olsun. Yiğit Sivas'ın yiğit evlatlarına selam olsun. Boyun eğmeyenlere selam olsun" diye konuştu.
Salondan bir vatandaşın kendisine seslenmesi üzerine Davutoğlu, "Geleceğiz ve sizinle konuşacağız bacılar. Söz, istediğiniz kadar konuşacağız. Bir dakika değil gerekirse bir saat, gerekirse bir gün, gerekirse bir ay, gerekirse bir yıl, gerekirse bir asır konuşmaya geldik, hiç merak etmeyin" dedi.
Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Hayali olmayanların yaşadığı bir dönemde bir Sivaslı, Nuri Demirağ, milli uçak hayali kurmuştu. Şimdi de buradan bütün bu inşa ve imar döneminde, şunu Sivaslılara müjde olarak söylüyorum, geçen ay yaptığımız Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı'nda inşallah milli savaş uçağımızın ilk tasarımına talimat verdik. 2023'te Sivas semalarında yüzde 100 Türk yapımı savaş uçağımız uçacak inşallah. Biz birlik için yola çıktık. Biz Sivas'ı inşa edenlerin, Sivas'ı bir medeniyet merkezi olarak inşa edenlerin yoluna sadakatle çıktık. İşte bu sebeple aziz Sivaslılar kongrelerimizde ve kongre öncesinde şu ana kadar 60'ı aşkın vilayetimizi ziyaret ettik. Her bir vilayette, her bir şehirde aynı muhabbeti duyduk, aynı aşkı, aynı sevdayı gördük. Burada da bugün bu kardeşliği, sevdayı görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum."
"Bir kez daha milli irade destanı yazmaya hazır mısınız"
Salondan gelen "Biz size sevdalıyız" sözü üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
"Biz de size sevdalıyız. Madem sevdadan bahsettiniz Sivaslılar, gelin bir sevda gününe birlikte ahitleşelim. Sivas Kongresi'nin milli iradeyi hakim kılmak esası üzerinden milli irade şehri Sivas, inşallah 7 Haziran'da bir kez daha milli irade destanı yazmaya hazır mısınız? 7 Haziran'da milli irade destanı yazmaya hazır mısınız? Bu destanda sizler Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 70'i yaşadınız ve bize yaşattınız, size teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan adına teşekkür ediyoruz, AK Parti adına teşekkür ediyoruz. Yüzde 70, Sivaslı çıtayı bir yere çıkardı mı oradan geri adım atmaz. Sivaslı'da geri adım atmak yoktur. 7 Haziran'da inşallah yüzde 70'i aşıp yüzde 75 demeye hazır mıyız? Her 4 Sivaslıdan 3'ünü AK Parti'li yapmaya hazır mıyız? 5 diyor arkadaşlar, 5 yapmaya hazır mıyız? Sivaslı söz verdi mi bu yiğit sözüdür. Bu yiğit sözü hiçbir zaman yerde kalmaz. Yiğit bacılarımızın da sözü yerde kalmaz. İnşallah Sivas'tan bu zaferi bekliyoruz."
"En iyi Sivas anlar"
Milli birlik ve kardeşliğin bereketini en iyi Sivas'ın anlayacağını dile getiren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kızılırmak var ya, kıyısında Yunus Emre'nin dolaştığı, Anadolu'yu böyle bir hilal gibi geçip Karadeniz'e yönelen Kızılırmak var ya. Aslında Anadolu'nun kalp atar damarıdır Kızılırmak. Kızılırmak, Sivas'ın ortasından geçerken aslında Sivas'a selam verir ve Sivas'ın ötesine bütün Anadolu'ya selam verir. Eğer bu topraklar bizim kızıl kanımızla sulanmamışsa bu topraklar vatan değildir. Bu topraklar üzerinde oyun oynayanlar ne yaparsa yapsın al kanımızla biz, bu vatana mührümüzü vurmuşuzdur. Selam olsun Kızılırmak'a, selam olsun bütün Sivas'a, Sivas'ın her köşesine. Sadece Kızılırmak mı? Gelirken Sayın Bakanımızla konuşuyorduk, kaynak şehir, sultan şehir, İzzettin Keykavus'un şehri bu güzel şehir, aynı zamanda Anadolu'yu sulayan güzel ırmakların da kollarının olduğu şehirdir. Bir yanda Yeşilırmak'ın kolları diğer yanda Seyhan'ın, Ceyhan'ın, Fırat'a kadar ulaşan kollar. Sivas bu haliyle der ki, 'Anadolu bende birleşti, bende bütünleşti. Vatanın birliği ve beraberliği söz konusuysa yapamayacağım fedakarlık yok' der Sivaslılar. İşte bizim Sivas Kongresi'ne, Sivas'ın dağına, suyuna aşık olmamız, onlardan ders almamızın sebebi budur. AK Parti, vahdet hareketidir, birlik hareketidir, muhabbetle bakanların birliği hareketidir. Onun için siyasetimiz, birliği inşa etme siyasetidir. Bu siyaset üzere kim ne yaparsa yapsın Türk, Kürt, Sünni, Alevi gibi ayrımlara izin vermeyeceğiz. Bir ve beraber olmanın aşkını, sevdasını vatanımızın her bir köşesine taşıyacağız."
Aşık Veysel'in, "Allah birdir peygamber hak, Rabbil alemin mutlak, senlik benlik nedir bırak, söyleyim geldi sırası. Kürdü, Türkü ne Çerkezi, hep Adem'in oğlu kızı, beraberce şehit gazi, yanlış var mı ve neresi? Yezit nedir ne kızılbaş? Değil miyiz hep bir kardaş? Bizi yakar bizim ateş, söndürmektir tek çaresi" dizelerini paylaşan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İşte AK Parti yanan ateşleri söndürmeye geldi. O ateş yakanlara haddini bildirmeye geldi. Ateşin yerinde Şemsi Sivasi'nin güneşini taşımaya geldi. Biz Şemsi Sivasi'nin yolcuları, biz güneşin ışığını taşıyan AK Parti yolcuları, bizim olduğumuz yerde birlik vardır, vahdet vardır. Allah birliğimizi daim etsin. Hiçbir şekilde birliğimize zarar verenlere fırsat vermesin. Onun için biz Başbakanlık görevini aldıktan sonra 61 vilayeti dolaşırken, her bir köşesine giderken AK Parti'nin kuruluşundaki temel ilkeyi, Cumhurbaşkanımızın 2005 Diyarbakır konuşmasındaki temel ilkeleri tekrar tekrar vatandaşlarımızla paylaştık. Biz birlik hareketiyiz, her yerde aynı kuvayımilliye ruhunu, aynı milli irade bilincini yaşattık, yaşatıyoruz. Van'da da Diyarbakır'da da Muğla'da da Aydın'da da şimdi Sivas'ta da Sivas Kongresi'nin bu mübarek diyarında da 'birlik, birlik, birlik' diyoruz, 'vahdet' diyoruz, 'tevhid' diyoruz, 'birlik' diyoruz."
Davutoğlu, "Cumhurbaşkanımızı dinlediler, Başbakanımızı dinlediler, şimdi bizi dinliyorlar Başbakan olarak. Dışişleri Bakanlığına kumpas kurdular. Onun karşısında eğer bu millet tekrar 90'lı yılların faali meçhullerine, 90'lı yılların o acılarına, Başbağlarına, Madımağına geri dönmemişse, bu millet bir ve beraber olarak omuz omuza vermişse bunun arkasında AK Parti kadroları vardır" dedi.
Milletin çok çetin yollardan, çok çetin sınavlardan geçtiğini, 1990'lı yıllarda milletin terör, kardeş kavgaları, ekonomik yetersizlikler ile bunalımlar ve koalisyonun acziyeti altında "inim inim inlediğini" dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"AK Parti geldi, demokrasiyi inşa ve ihya etti, ekonomiyi inşa ve ihya etti ama en önemlisi milli birliği inşa ve ihya etti, ediyor. Bizim için Çözüm Süreci böyle bir milli birliğin, milli iradenin adıdır. Çok çetin yollardan geçtik, dedim. Sivaslı, 1993'te yaşanan acıları çok iyi bilir. Madımağı, Başbağları çok iyi bilir. Bu millete tuzak kuranların, bu milleti birbirine düşürmek isteyenlerin nasıl tezgahlar oluşturduklarını bilir. O yıllarda, 93'te aynen bugünkü gibi bir çözüm süreci çabası rahmetli Özal tarafından yürütülürken bir taraftan Uğur Mumcu öldürüldü, arkasından Eşref Bitlis öldürüldü, arkasından meşkuk bir şekilde Cumhurbaşkanı Sayın Özal vefat etti. Arkasından Madımak, arkasından Başbağlar provokasyonları yapıldı. Milleti birbirine düşürmek için yapılan provokasyonlardı."
"Şimdi bizi dinliyorlar"
Bir taraftan siyaseti inşa ederken bir taraftan milleti ve devleti IMF'ye borçlu olmaktan çıkarıp, gerçek izzet sahibi kılarken en büyük proje olarak milli birliği beraberliği tahkim etmek üzere Çözüm Süreci üzerinde durduklarını anlatan Davutoğlu, bunun üzerine yine provokasyonların yapıldığını söyledi.
"2013'ün Mayısı'nda Çözüm Süreci gereği bütün silahlı unsurlar Türkiye dışına çıkacakken Gezi olayları, provokasyonu başladı" diyen Davutoğlu, arkasından paralel çetenin provokasyonunun ve başka tezgahların yapıldığını ifade etti. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımızı dinlediler, Başbakanımızı dinlediler, şimdi bizi dinliyorlar Başbakan olarak. Dışişleri Bakanlığına kumpas kurdular. Onun karşısında eğer bu millet tekrar 90'lı yılların faali meçhullerine, 90'lı yılların o acılarına, Başbağlarına, Madımağına geri dönmemişse, bu millet bir ve beraber olarak omuz omuza vermişse bunun arkasında AK Parti kadroları vardır. Selam olsun milli birliğin garantisi AK Parti'ye, AK Parti kadrolarına."
Davutoğlu, Sivas Kongresi ile taçlanan Sivas'ın, kongrenin bilinci ile bundan sonra da milli iradenin yanında yer alacağını belirterek, "Yine Sivas, her türlü acıyı bağrına basıp bu vatanın, bu milletin, bu devletin, bu bayrağın birliği ve istiklali için ayağa kalkmış. Sivas'a biz güveniyoruz, Sivas'a sırtımızı veriyoruz, Sivas'a dayanıyoruz" dedi.
"Provokasyonlar aşılacak ve Çözüm Süreci başarıya ulaşacak"
Bugünlerde tekrar, büyük bir gayret içinde milli birliğin sağlanması yönünde Çözüm Süreci'ne büyük ivme kattıklarını ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"6-7 Ekim provokasyonları yapıldı. Sırf AK Parti, kendi içinden bir cumhurbaşkanı çıkardıktan, olağanüstü kongrede olağanüstü bir coşku ile yeni bir döneme, ikinci hamle dönemine başlarken Kobani'yi bahane eden teröristler, Doğu ve Güneydoğu'da büyük bir kaos çıkarmaya çalıştılar. Onların karşısında da dimdik durduk. Şimdi, bütün partilere, özellikle HDP ve onunla irtibatlı bütün çevrelere sesleniyoruz, silahlı bütün unsurlar, bu topraklardan çekilmeli ve şiddet dili derhal terk edilmelidir. İnşallah bütün bu provokasyonlar aşılacak ve Çözüm Süreci nihai kardeşlik projesi olarak başarıya ulaşacak. Bütün silahların bırakılması, terk edilmesi üzerinden demokratik siyasete geçiş iradesine dayalı bir Çözüm Süreci istiyoruz. Yoksa bir taraftan Çözüm Süreci diyeceksiniz, sonra 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi yine şiddete, tahrike çağrı yapacaksınız, buna kesinlikle izin vermeyiz."
Davutoğlu, iç güvenlik reform paketi Meclis'e sunuldu diye birbiri ile ihtilaflı muhalefet partilerinin aynı çizgide buluştuğunu belirterek, şunları söyledi:
"Hepiniz, 6-7 Ekim olaylarında televizyonlara yansıyan sahnelere şahit oldunuz. Yakılan binalar, yıkılan evler, iş yerleri, devlet binaları, Kur'an kursları, her türlü vandalizmin yaşandığı olaylar, gencecik çocukların apartmanlardan atıldığı o sahneler... İşte o sahnelerden sonra biz, 62. Hükümet olarak, AK Parti Hükümeti olarak derhal tedbir almayı gerekli gördük ve paketi hazırladık. Özgürlüklerin teminatı için, güvenliğin ve huzurun sağlanması yönünde bir paket. Şimdi, hepsi buna karşı çıkıyor. Kılıçdaroğlu, halkı direnmeye çağırıyor. Halkla birlikte olamadığı için, sandığa giderken cesaret bulamadığı için direnmeye çağırıyor. Grup Toplantısı'nda söyledim. Halkı sokağa çağıracağına Kılıçdaroğlu, halkı sandığa çağır, sandığa. Kendilerine de, sandığa da güvenleri olmadığı için halkı sokağa çağırıyor."
"Bizim gölgemiz de milletin gölgesidir"
Davutoğlu, kısa bir sürede neredeyse bütün vilayetleri dolaştıklarını anlatarak, seçime kadar Sivas'a tekrar geleceklerini dile getirdi. Sivas ile gurur duyduklarına işaret eden Davutoğlu, "7 Haziran akşamı inşallah bize yüzde 70'in üzerinde bir oyla geldiğinizde daha da bir gurur duyacağız" dedi.
AK Parti hareketi içinden 2 cumhurbaşkanı, 3 başbakan, 4 meclis başkanı çıkardıklarına dikkat çeken Davutoğlu, bu süre içinde pek çok seçim yapıldığını ama hep sandığa ve millete inandıklarını bildirdi. Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Hiç AK Parti'den 'Sokağa çıkın ya da şu veya bunun karşısında direnin' diye bir çağrı duydunuz mu? Duymazsınız çünkü AK Parti, millete güvenir, sandığa güvenir ama en önemlisi kendine güvenir, kendine. Gölgesi kendinde olan yiğittir AK Parti. Biz, tilki gölgesine sığınmayız ama CHP, tilkilerin gölgesinde siyaset yapıyor. Bugünün tilkisi de paralel çete, paralel. Aşık Veysel'in deyişiyle, yiğit olan tilki gölgesine sığınmaz ey Kılıçdaroğlu. Çıkar millete sığınır, millete. Neden tilki biliyor musunuz, neden tilki gölgesi? Bakınız, geçen hafta tam da Kılıçdaroğlu, halkı tahrik ederek 'Sokağa çıkın' dediği saatlerde.... Biz, Selçuklu'nun varisiyiz, Osmanlı'nın torunuyuz, Cumhuriyet çocuğuyuz. Tarihimize bakarken birileri olduğu gibi şaşı bakmayız tarihe. Hani birileri Osmanlı karşıtlığına dayanır ya, onlar tarihe şaşı bakar. Bazıları da Cumhuriyet fikrini anlamaz, cumhurla mücadeleye kalkışır. Cumhurun kendi iradesi ile işbaşına getirdiği cumhurbaşkanına meydan okumaya kalkar. Biz de hem Selçuklu hem Osmanlı hem de Türkiye Cumhuriyetiyiz."
Yiğido olmanın en büyük onur olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Yiğidolar, ben de Yiğidoyum. Onun için yiğitliğin ayrımı tilki gölgesinde yatmamaktır. Yiğit, kendi gölgesinde yatar. Bizim gölgemiz de milletin gölgesidir, Sivas'ın gölgesidir" dedi.
Davutoğlu, "İşte tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz. Çözüm sürecine samimiyetle inananlar, derhal silahları terk edip, demokratik siyasetin önünü açmak durumundalar. Biz Türkiye'de her şeyin demokrasi yoluyla çözüleceğine inanıyoruz. Hiçbir zaman demokrasi dışı yöntemlere pabuç bırakmadık, bırakmayız" dedi.
Davutoğlu, İç Güvenlik Reform Paketi'ne karşı yapılan muhalefete değinerek, "CHP karşı çıktı. Hadi onu anladık. Gezi provokatörleriyle o gün İstanbul'u ve büyük şehirlerimizi şiddet sarmalına sokanlarla kol kola yürümüştü Kılıçdaroğlu, hatırlayacaksınız. Kol kola yürümüştü, provokasyon yapmıştı. DHKP-C'nin yürüdüğü yerlerde yürümüştü. Onu anladık. Şimdi onun için bu İç Güvenlik Reform Paketi'ne karşı çıkıyor" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, "Ey Bahçeli sen niye karşı çıkıyorsun? Kobani olayları olduğunda, 'devlet nerede?' diye sormuştun. İşte bu reform, devletin, Türkiye'nin her yerinde olduğunu gösteren, özgürlükleri de koruyan bir reform. Neden karşı çıkarsın?" diye konuştu.
Salondakilerin tekbir getirmesi üzerine Davutoğlu, "Allah bu tekbirleri Sivas semalarından, Türkiye semalarından ve arştan hiç eksik etmesin. Bütün dünya semalarından..." dedi.
HDP'nin bir taraftan çözüm sürecinden bahsettiğini, bir taraftan da halkı tekrar tahrik etmeye dönük demeçler vermeye kalktığını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İşte tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz. Çözüm sürecine samimiyetle inananlar, derhal silahları terk edip demokratik siyasetin önünü açmak durumundalar. Biz Türkiye'de her şeyin demokrasi yoluyla çözüleceğine inanıyoruz. Hiçbir zaman demokrasi dışı yöntemlere pabuç bırakmadık, bırakmayız. Sadece ve sadece milli iradeyi hakim kılarız. Onun için Sivas Kongresi bizim şiarımızdır. Onun için milli iradeyi hakim kılmak, Sivas Kongresi'nden beri Türk demokrasisinin ruhudur. Biz bu mücadeleyi kararlılıkla göstereceğiz."
"Türkiye'ye karşı büyük bir kampanya içindeler"
"Kılıçdaroğlu, tam o konuşmayı yapıp halkı tahrik ederken, Pensilvanya'daki zat da Newyork Times'ta bir makale yayınladı. O da aynı şeyi söyledi. O da 'Türkiye'de herkes baskı altında' dedi" ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi aziz Sivaslılar, sizler baskıyı da zulmü de vaktinde gördünüz. Tek parti döneminde ne yaşadığınızı, ne yaşadığımızı biliyoruz. Fakat tek partiyi bırakın, daha 28 Şubat'tan sonra, işte burada başörtülü bacılarım, kardeşlerim var, sizler o günlerin zulüm günlerini geride bırakıp AK Parti ile özgürlüğü tattınız mı? Şimdi o günlerde 'başörtüsü teferruattır' deyip, aynen bugün CHP'de ikna memuru olan vaktinde ve CHP milletvekili olan şimdi kişiler gibi başörtüsü üzerinden 28 Şubat'a itaatte, çağrıda bulunanlar, şimdi AK Parti iktidarını otoriterlikle eleştiriyorlar. Biz bir tek otorite tanırız, o da millet, millet, millet. Başımız 28 Şubat'a karşı da dimdikti, şimdi de her türlü oyuna karşı başımız dimdik. Hiçbir zaman milletimizin onurundan, milletimizin bize emanet ettiği bu büyük temsil emanetinden fedakarlık etmedik, etmeyiz. Şimdi millete gidip sığınamayanlar, milletten güç alamayanlar, dışarıdaki bir takım unsurlarla Türkiye'ye karşı büyük bir kampanya içindeler. Aynı şekilde o makalede ve Kılıçdaroğlu, Türkiye'de aynı dili kullanıyor, aynı tahriki yapıyor."
Söz konusu makalede Türkiye'deki gayrimüslimlerin baskı altında olduğunun ileri sürüldüğünü aktaran Davutoğlu, evvelsi gün Türkiye'nin bütün gayrimüslim vakıflarının ve cemaatlerinin temsilcileriyle bir araya geldiğini anımsattı.
Bu kişilerin kendilerine çok açık bir şekilde teşekkür ettiğini belirten Davutoğlu, "Daha önce bir memuru dahi göremiyorduk. Şimdi ülkemizin başbakanı ile oturup sohbet ediyoruz, derdimizi paylaşıyoruz. AK Parti dönemlerinde yaşandı bu' dediler. Teşekkür ettiler" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kürtlerin, Alevilerin baskı altında olduğunu iddia ediyorlar o makalede. Halbuki Kürtlerin de Alevilerin de Türkiye'deki bütün kardeşlerin de hakkını, hukukunu gözeten AK Parti dönemi oldu. AK Parti, özgürlüklerin kalesidir. Bütün vatandaşlarımız, tarağın dişleri gibi eşittir bizim gözümüzde. Bu özgürlükleri tahkim ederken, ülkemizin güvenliği, huzuru söz konusu olduğunda, hiç kimseye taviz vermeden gerekeni yapacağız. Hem çözüm sürecini devam ettireceğiz, hem özgürlükleri, demokratikleşmeyi sürdüreceğiz, hem de ülkemizin huzuruna kastedenlere 'dur' demek için İç Güvenlik Reformu'nu inşallah önümüzdeki hafta Meclisimiz'den çıkaracağız."
"AK Parti, adaletin ve insanlık vicdanının sözcüsü, takipçisidir"
Davutoğlu, "AK Parti milli birliğin, AK Parti kardeşliğin, AK Parti özgürlüğün, AK Parti güvenliğin teminatı olduğu kadar, AK Parti dünyada ve Türkiye'de adaletin sözcüsüdür, adaletin ve insanlık vicdanının sözcüsü, takipçisidir" dedi.
Başbakan Davutoğlu'nun, "Kudüs, Halep, Şam, Saraybosna, Kerkük, Semerkant, Buhara, Sivas nerede?" sorusu üzerine salondakiler "burada" diye yanıt verdi.
Davutoğlu, şunları söyledi:
"Ey Sivas, milli birlik ve beraberlik için ayağa kalkan Sivas Kongresi'nin Sivas'ı, bir kez daha ayağa kalk. Ayağa kalk Sivas. Adalet için ayağa kalk, özgürlük için ayağa kalk, ülkenin huzuru, birliği, beraberliği için ayağa kalk. Söz veriyoruz birbirimize. Sivas Kongresi'nde olduğu gibi milli iradeyi hakim kılacak mıyız? Kuvayı Milliye'yi amil kılacak mıyız? Kuvayı Milliye bilinciyle bütün vatanın her köşesini ve bu milletin her ferdini kucaklayacak mıyız, bağrımıza basacak mıyız? Türk, Kürt, Alevi, Sünni demeden her kardeşimize 'istiklal ve istikbal' diyecek miyiz? İşte 7 Haziran'da inşallah il başkanımızla, bütün teşkilatımızla 'yüzde 70' diyecek miyiz? Sivas ayaktaysa Türkiye ayaktadır."
Sivas'ın, Konya'nın kardeşi olduğunu ve kendisinin Konya ile Sivas'ı birbirinden ayırt etmediğini, her ikisinin de Selçuklu başkentliği yaptığını anımsatan Davutoğlu, "Daha önemlisi nedir biliyor musunuz? Cumhuriyetimizde, kurulmadan önce İstiklal Harbi'nde, 108 gün milletin başkenti Sivas olmuştur. 4 Eylül 1919'dan 23 Nisan 1920'ye kadar, Ankara'da Büyük Millet Meclisi toplanana kadar Sivas başkent olmuştur" diye konuştu.
Davutoğlu, "Sivas, Selçuklu'nun başkentidir. Sivas, doğuya yürüyen Osmanlı'nın merkez şehridir. Sivas, millet derde düştüğünde, Cumhuriyet öncesinde millete başkentlik yapmış, Cumhuriyeti müjdelemiş şehirdir. Selam olsun Sivas'a. Adalet yüklü, irfan yüklü Sivas'a selam olsun" diye konuştu.
Davutoğlu, "Geçtiğimiz günlerde üç şehidimiz oldu Amerika'da. Katil bir ırkçı, 3 genç Suriyeli Müslüman'ı şehit etti. Onların karşısında, o şehadetlerin karşısında bütün dünya sustu ama Allah şahittir ki susarsak insanlık bize hakkını helal etmesin" dedi.
Davutoğlu burada yaptığı konuşmada, yüreklerinin bir bölümünün Orta Asya, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu'da olmasına rağmen, bütününün dünyanın her yerini kapsadığını söyledi.
Dünyada adalet mücadelesi verirken hiçbir zaman susmadıklarını belirten Davutoğlu, "Yüreğimiz insanlık yüreğidir. Bunu niye zikrediyorum biliyor musunuz? Geçtiğimiz günlerde 3 şehidimiz oldu Amerika'da. Katil bir ırkçı, 3 genç Müslüman'ı, Suriyeli Müslüman'ı şehit etti. Bir diş hekimi. Kendisini insanlığa hizmet için adamış bir diş hekimi, hanımı ve hanımının kardeşi. Barbarca, hunharca şehit ettiler. Onların karşısında, o şehadetlerin karşısında bütün dünya sustu ama Allah şahittir ki; susarsak insanlık bize hakkını helal etmesin. Eğer susarsak, zulüm karşısında, bu katliamlar karşısında susarsak Hazreti Adem bize hakkını helal etmesin, şehitlerin babası Hazreti Ali hakkını helal etmesin, Hazreti Hamza ve bütün ulu erenler hakkını helal etmesin. Susmayacağız" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "Filistin'de eğer kan dökülüyorsa onun adına, Filistin adına biz ayağa kalkacağız" diyerek, Selahaddin Eyyubi'nin bayrağını taşıyacaklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu'na Suriye eleştirisi
Eğer herhangi bir yerde, herhangi bir şekilde mazlum varsa bağırlarını açacaklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki son konuşmasında. Sanki Ortadoğu'yu bilirmiş gibi. 'Hani Kobani nerede' diye sordular. 'Suriye'de bir şehir' dedi. Nerede olduğunu bilmiyor da bir yerde bir şehir. Sanki biliyormuş gibi diyor ki 'Ortadoğu'ya barışı biz getireceğiz'. Şimdi Kılıçdaroğlu, senin ideoloijk adaşın, ideolojik kardeşin ve milletvekillerini zulüm sürerken gönderip elini sıktığın Esed, o Suriyeli mazlum kardeşlerimizi katlederken neredeydin sen? Hiç sesini duyduk mu? Kitle imha silahlarıyla onlar katledilirken Kılıçdaroğlu susuyordu. Oradan o kardeşlerimiz fevç fevç, akın akın Esed'in zulmünden kaçıp sınırlarımıza gelirken, Kılıçdaroğlu diyordu ki 'sınırları kapatın, onları geri gönderin'. 'Onları geri gönderin' demek ne demek biliyor musunuz? Yüzbinlerce, milyonlarca Suriyeli masumu Esed'in zulmüne terk etmek, ölüme terk etmek demektir. O zaman susuyordu, şimdi konuşmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu, senin yüreğinde vicdan olsaydı Suriye'den bize sığınan o kardeşlerimize yabancı muamelesi yapmazdın."
"Özgürlükleri koruyacağız"
Sivaslılara seslenen Davutoğlu, "Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin mazlumlara kucak açan bu politikasından memnun musunuz? Filistin'e, Suriye'ye, Irak'a kucak açan bu politikanın devamını istiyor musunuz? diye sordu.
Amerika'daki o 3 Müslüman'ın adına dünyanın her yerinde konuşacaklarını vurgulayan Davutoğlu, "Paris'te nasıl teröre karşı yürümüşsek, dünyanın her yerinde bu zulme karşı, islamofobi'ye karşı, Müslümanlara yönelik bu katliamlara karşı da en yüksek, gür seda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sedası olacaktır, Türk milletinin sedası olacaktır, milletimizin ve AK Parti'nin sedası olacaktır. İşte milli birliği ve beraberliği takip edeceğiz, özgürlükleri koruyacağız" şeklinde konuştu.
Salondakilere, "Yiğidolar eğilir mi?" sorusunu yönelten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Yiğidolar dimdik dururlar, yalnız kalsalar bile yanlış yerde durmazlar, tek başına olsalar bile zalimin elini sıkmazlar, tek başına kalsalar bile mazlumun ve yetimin alnından hiçbir zaman o tebessüm öpücüğünü eksik etmezler. Bu dünyaya adalet verme mücadelemiz, asırlar öncesinden gelen o ahlaki ilkelerimiz, siyasetimizin şiarıdır, şiarı olmaya devam edecek. Siyasetimizin bir şiarı daha var; imar ve inşa fikri. Türkiye'yi 12 yılda nereden nereye getirdik. En iyi siz takdir edersiniz."
"Türkiye dünyanın ekonomik geleceğine yön veriyor"
Davutoğlu, Türkiye'yi 12 yıl içinde IMF'den borç dilenen bir ülke olmaktan çıkardıklarını, IMF'ye borç veren ve dünya mazlumlarına yardım yapabilen bir konuma getirdiklerini anlattı.
"Allah, bir daha bu milleti hiçbir şekilde namerte muhtaç etmesin" dileğinde bulanan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bizim Türkiye'nin izzetini koruyan, Türkiye'yi yücelten, Türkiye'de imar ve inşa faaliyetine hız veren 12 yıllık iktidarımızdan sonra şimdi hep beraber 2023'e yürüyoruz. Türkiye'yi dünyanın en önemli ekonomik gücü haline getirmek için gece gündüz çalışıyoruz. G20 dönem başkanlığında Türkiye dünyanın ekonomik geleceğine yön veriyor. Türkiye yükselirken, Anadolu'nun merkez şehri, sultan şehri, yiğitler şehri Sivas'ta hak ettiği imarı gördü, inşallah hak ettiği geleceği de görecek."
Sivas'a yaptıkları yatırımlar hakkında bilgi veren Davutoğlu, yatırım ve hizmetlerin katlanarak devam edeceğini söyledi.
Davutoğlu, Sivas'ta yapılan 25 bin kişilik stadyumun, 2015'in Eylül ayında hizmete gireceğine dikkati çekerek, şehri lojistik merkez haline getireceklerini bildirdi.
Ankara-Sivas arasındaki hızlı trenin 2018'de hizmete gireceğini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bu hızlı trenle 12 saatlik yolculuk 2 saate inecek. 603 kilometreden 405 kilometreye inecek. Sadece Ankara-Sivas arasındaki hızlı tren değil, Sivas'ın ötesinde Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars hattını da tamamlayacağız. Bu sene devreye girecek Bakü-Tiflis-Kars hattıyla bütünleştirip, doğudan batıya, batıya doğuya doğru giden herkesin, Sivas'a, sultan şehre selam vererek, ziyaret ve seyahat edeceği büyük bir hat kuracağız."
"İkinci devlet üniversitesi için gerekli çalışmaları yaptıracağız"
Büyük Kızılırmak Projesi'ne de değinen Davutoğlu, "Şehrin yepyeni bir mantıkla inşa edilmesi ve Kızılırmak'ın şehirle buluşması, şehirle tabiri caizse kucaklaşması, raks etmesi lazım. Onun için inşallah Büyük Kızılırmak Projesini hayata geçireceğiz" şeklinde konuştu.
Bu proje etrafında çok geniş bir dinlenme ve şehri yeşillendirme projesinin de olacağını anlatan Davutoğlu, daha ileriki aşamalarda Sivas'a özgü şehir geleneğini yaşatacak güzel semtler kuracaklarını söyledi. Şehrin kapasitesini de geliştireceklerini ifade eden Davutoğlu, Sivas'ı hayvancılık destek programına da alacaklarını bildirdi.
Davutoğlu, Sivas'a ikinci bir devlet üniversitesi için de gerekli çalışmaları yaptıracaklarını ifade etti.
"Sivaslı hemşehrilerinizi AK Parti'ye desteğe davet edin"
Başbakan Davutoğlu, salondakileri ayağa kalkmaya davet ederek, "Hepimiz Sivas'ın o ulu erenlerinin huzurunda ayağa kalkıyoruz, Şems-i Sivasi'nin, Abdulvahab-ı Gazi'nin, İhramcızade Hazretlerinin huzurunda ayağa kalkıyoruz ve Sivas Kongresi üzerinden Kuvayi Milliye'yi hamil, iradeyi milliyeyi hakim kılan Sivas Kongresi mensuplarının, o aziz istiklal öncülerinin huzurunda ayağa kalkıyoruz. Şimdi nasıl bu salonda, bütün Sivas'ı temsilen ayağa kalkmışsak, inşallah 7 Haziran'da da bütün Türkiye'yi temsilen milli irade olarak ayağa kalkacağız" dedi.
Sivaslılara çok önem verdiğini, eniştesinin, özel kalem müdürünün, koruma amirinin de Sivaslı olduğunu anlatan Davutoğlu, Sivaslılardan, şehrin dışında yaşayan ne kadar hemşehrileri varsa onlara ulaşmalarını ve onları AK Parti'nin yolculuğuna davet etmelerini istedi.
Davutoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Dolayısıyla iki göreviniz var AK Parti'nin değerli delegeleri, teşkilat mensupları. Bir, Sivas'ın her köyünü, kasabasını, mahallesini dolaşıp AK Parti'ye davet, Sivas Kongresi'nin ruhuna davet yapacaksınız. Sivas'ın her köyünü, her kasabasını dolaşmaya hazır mısınız? 'Gelin Sivas Kongresi'nin ruhunu tekrar canlandıralım. Milli iradeyi hakim kılalım' demeye hazır mısınız? 'Kuvayi Milliye ruhunu ayağa kaldıralım' demeye hazır mısınız? Al bayrağı sadece Türkiye Cumhuriyeti devletinin değil, bütün mazlumların bayrağı yapmaya hazır mısınız? Bu görevinizi Sivas'ta yaparken, Sivas dışında yaşayan bütün Sivaslılara telefonla, mektupla, mesajla nasıl olursa olsun, ulaşıp, 'gün AK Parti günüdür' diyecek misiniz? 'Gün yiğitlerin günü, gün yiğidoların şölen günüdür' diyecek misiniz? Onları AK Parti'ye destek vermeye davet edecek misiniz?"
Davutoğlu, Sivaslılardan bu dava bayrağına sahip çıkmalarını beklediklerini ifade etti.
"Madem ki Sivas Konya'yla kardeştir ve Selçuklu başkenti olarak aynı kaderi paylaşmıştır Sivas'tan en az Konya kadar oy istiyorum. Yüzde 70, yüzde 75" diyen Davutoğlu, salondakilerin "yüzde 80" tezahüratları üzerine "gençler azimli yüzde 80 diyorlar. İnşallah siz yüzde 80'i alın Sivas hep aziz olmuştur, daha da aziz olacaktır" ifadelerini kullandı.
Notlar
Başbakan Davutoğlu, Sivas Valiliğini ziyaretinin ardından, AK Parti 5. Olağan İl Kongresi’nin yapıldığı 4 Eylül Spor Salonu’na geldi.
Salonda kurulan platforma çıkarak, partilileri selamlayan Davutoğlu, büyük sevgi gösterisiyle karşılandı. Davutoğlu, salonda, partililere karanfil dağıttı ve bazılarıyla da sohbet etti.
Sanatçı Uğur Işılak’ın da sahne aldığı kongrede, daha sonra Davutoğlu partililere hitap etti.
Başbakan Davutoğlu’nun sık sık "Sivas seninle gurur duyuyor" şeklindeki sloganla kesilen konuşması 1 saat sürdü.
AK Parti Kongresi’nde ilk kez işaret dili kullanıldı.
AK Parti, ilk kez bir kongre etkinliğinde işaret dilini de kullandı. Başbakan Davutoğlu’nun 1 saatlik konuşması, salonda kurulan platformda kürsünün sağ tarafında bulunan bir kadın görevli tarafından işaret diline çevrildi.
Salonda, "Başbakanım, Yiğidolar her zaman yanındadır", "Sivaslının kabul olunan duası, Ahmet Davutoğlu", "Memleket uğruna çıktığın bu yolda sonuna denk seninleyiz, Ahmet Hoca" yazılı pankartlar da asıldı.
Kongreye, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Süleyman Soylu ve Ekrem Erdem, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, bölge milletvekilleri ve çok sayıda partili katıldı. AA
0 Yorumlar
lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir