Ya başkanlık ya takas
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül'ün TBMM'nin açılışında yaptığı konuşma bir "veda konuşması"ndan çok bir "merhaba" konuşması gibiydi.
Satır aralarını okuduğum zaman, "Bu sıralardan ayrılarak Çankaya'ya çıktım, şimdi yine bu sıralara döneceğim" diyordu Gül. Belli ki, o da benimle aynı fikirde.
Kaç zamandır yazıyorum, "Doğal ve doğru olan Gül'ün AK Parti'nin başına dönmesidir" diye. AK Parti içinde de geniş bir kesim bu fikirde.
Sadece parti içinde değil, parti tabanını oluşturan veErbakan'dan bu yana aynı ideolojinin etrafında toplananlar açısından da doğru olan bu.
Bunun hem parti hem Türkiye açısından en doğru olduğunu düşünenlerin sayısı hayli fazla.
Ancak bunun istisnaları var.
"Bu istisnalar kim?" diye soracak olursanız bunlara"Yakın çember" demek mümkün.
Böyle bir görev değişimi, yani Başbakan Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkması, Cumhurbaşkanı Gül'ün de TBMM'ye dönmesi durumunda "mevcut pozisyonunu" koruyamayacağını düşünenler böyle bir"görev takası"na karşı çıkıyorlar.
Bana göreyse, Anayasa değişmediği, başkanlık veya yarı başkanlık sistemlerinden birine geçilmediği takdirde bu takas kaçınılmaz.
0 Yorumlar
lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir