SORMAK LAZIM ‘’NAMUSSUZUN NAMUSUNA—VİCDANSIZIN VİCDANINA’’

SORMAK LAZIM ‘’NAMUSSUZUN NAMUSUNA—VİCDANSIZIN VİCDANINA’’…

ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİ'de KURUCU VE 1.DÖNEM GENEL BAŞKAN,YAŞAM BOYU ONURSAL GENEL BAŞKAN.

...HASAN ALPARSLAN... YAZDI:

GEÇEN PAZAR günü Santral Garajında gece yarısı saat 02.00 sıraları… Otobüslerin hemen hemen hepsi gitmiş. Yazıhaneler sessiz ve suskun. Elde etikleri cironun-gelirin o günkü hesaplarını gözden geçirenler görünüyordu sadece..
Yolcular için ayrılmış çay salonunda on-on iki kişi de gözlerini pürdikkat dikmişler televizyon ekranına Amerikan yapımı MAFYA filmini seyrediyorlardı.

Dip köşede birasını yavaş yavaş yudumlayan, saçı sakalı birbirine karışmış pejmürde kıyafetli çelimsiz bir adam oturmuş, dalgın ve puslu gözlerle etrafına bakınıyor, kuşkulu haliyle de dikkatleri üzerinde topluyordu.

Sivil polis oldukları anlaşılan üç kişi yanına yaklaştı...İçkili olduğu her halinden belli olan Pejmürde adamın gözleri donuk ve dumanlı bakıyordu..

Polisler bir suçluyu arıyor olmalılar ki.. Bir şeyler sordular zayıf, çelimsiz ve bitkin adama... Hiddetle yerinden fırlayarak ağaya kalkan adam, “Nerede olduğunu ben nerden bileyim.. Onun uçkuru bana mı bağlı ki bana soruyorsunuz. Bilmiyorum işte” diyordu sesli sesli. Ser verip sır vermiyordu polislere…
Polisler uzun uzun konuştuktan sonra adamın yanından ayrıldılar...

Merakla adamın yanına yaklaştım. ‘’Polisler ne arıyorlar ki seninle uzun uzun konuştular?’’
Hemen cevapladı…
- Abi, meşhur mafya babası soyguncu ve batakçı,devlet-millete ve hükümete düşman KIMIL var ya… Yani adını çoktan duymuş olmalısın. İşte onu soruyorlar. Hiç boş durmaz ki… Yine bir olaya karışmış, bir suç işlemişte…

- Ya… Öyle mi? Bu kişiyi benim tanımam mı gerekiyor?
- Nasıl olur? O’nu herkes tanır. O pislikleriyle çok meşhur oldu ya…
- Ne yani!.. Suç işleyerek gasp yaparak insanları soyarak mı meşhur oldu?
- Evet ama… O’nu polisler zor yakalar.
- Neden? Diye sordum.
- “Sen fazla karıştırma” dedi ve dudakları arasında cık cık yaparak sinirli sinirli anlaşılmayan alçak sesle bir şeyler mırıldandı.
Arkadaşına özeniyormuş…
- Senin onunla ne ilgin var? Ne gibi bir bağın var ki sinirleniyorsun?
- Ne var yani!.. Bende onun adamıyım.
- O kim?
Sessiz ve suskun cevap vermiyor. Israrla soruyorum.- Arkadaşına özeniyor musun?
- Tabi… O bizi başımız dara düştüğümüzde her zaman korur, sıkışınca arar bulur.
- Kimlerden?
- Karşımızda olan ve bize kafa tutan çetelerden, belalılardan.
- İlimizde çeteler mi var?
- Hem de çok. Yeni gelen Vali pek göz açtırmıyor. Şimdi fazla kıpırdayamıyorlar, duruldular.
- Ne gibi olaylara karışıyorlar?
- Adam bıçaklamak, gaspçılık, soygunculuk, hırsızlık ve tahsilâtçılık ve hatta bazılarından para alarak devlet ve hükümet aleyhine yürüyüş, eylemler ile yakıp, yıkma…
- Sende bu gibi olaylara karıştın mı?
- Oldu birkaç kere… Bende üç defa hapse girdim. Adam bıçaklamaktan hala mahkeme devam ediyor.
- Zevk mi alıyorsun bu gibi işlere karışmaktan?
- Bizim Raconumuzda hapse girmeyenlere, hakim karşısına çıkmayanlara yer yoktur.
Adam yerine bile koymazlar… Gide-gele savcıyla tanış olduk. Sağ olsun. CMUK, İnfaz Kanunu ve sık sık af çıkaranlar…
- Nerelisin? Ailen, anan, baban, kardeşlerin var mı?
- Taa… Uzaklardan gelmiş, yersiz, yurtsuz biriyim... Ailem de çok fakir ve fukara bir ekmeğe muhtaçlar..Küçük kardeşimle Zar zor beraber yaşamaya çalışıyorum, annem, babam memlekette. Ben buraya iş bulmak için gelmiştim ama… Bu arkadaşlara takıldığımdan beri sabıkalı oldum. Kimse iş vermiyor bana… Ara sıra iş bulsam bile arkadaşlar ne edip ne edip işimi engelliyorlar. Beni yanlarından ayırmak ve koparmak istemiyorlar.

Dikleşmesi gitmiş, sakinleşmişti. Birden irkildi. Etrafına bön bön bakmaya başladı. Yüzüme bakmadan başı dik dünyayı ben yarattım der gibi yalpalayarak sallana sallana yürüdü gitti karanlıklara doğru… Yinede birilerinden de korktuğu ve saklandığı her halinden belliydi.

Bu gibi insanlara kızmak mı,yoksa acımak mı lazım bilmiyorum..Lakin bunları bu hale getirenler ve halktan koparanların karanlık niyetlerini sorgulamak ve kim bunlar diye sormak geçiyor içimden.

Sormak lazım..
Namussuzun Namusuna…
Vicdansızın Vicdanına…
Masum ve mazlum insanları suçlu, suçlu insanları ise suçsuz yapan ZİHNİYETE…
Sormak lazım… Halkımızın ahlaki değerlerini günden güne yozlaştırmak isteyen karanlık güçlere ve eli kalem tutan insanlıktan nasibini almamış halk düşmanı cahil yobazlar ile onların satılmış uşaklarına…
Saygılarımla.