(ABYB) ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİ ONURSAL GENEL BAŞKANIHASAN ALPARSLAN EMPERYALİSTLER; BİN YILLIK TÜRK VE KÜRT KARDEŞLİĞİNİ BOZAMAYACAKTIR. LOZAN ANTLAŞMASI BUNUN EN BÜYÜK TEYİDİDİR"
(ABYB) ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİ ONURSAL GENEL BAŞKANIHASAN ALPARSLAN EMPERYALİSTLER; BİN YILLIK TÜRK VE KÜRT KARDEŞLİĞİNİ BOZAMAYACAKTIR. LOZAN ANTLAŞMASI BUNUN EN BÜYÜK TEYİDİDİR"
"Ülkemizi istila için saldıran Avrupalılar; Kurtuluş Savaşı olmasaydı, Sevr Antlaşmasıyla Anadolu'da bir Kürt devleti kuracaklardı. Kurtuluş Savaşından zaferle çıkan Türk ulusunun zaferini belgeleyen ve Kürt devletinin kurulmasını engelleyen Lozan Antlaşmasının istilacı devletlere kabul ettirilmesini kendileri açısından felaket olarak görürler . Lozan Antlaşması ile birlikte Kürtlerin yaşadığı toprakların Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında bölüştürüldüğü ve Kürdistan'ın böylece uluslar arası bir sömürge haline getirildiği Kürt milliyetçiliğinin temel tezlerinin başında gelir. Fransa Kültür Bakanı Denadieu de Vabres; Cannes Film Festivali'nde Kürtlere hitaben "siz, ülkesi 1923'te Lozan Antlaşmasıyla dört ülke, İran, Irak, Suriye ve Türkiye arasında bölüştürülen Kürdistan'ın Irak kısmında doğdunuz." Fransız Bakanın bu iddiası 15 kadar batılı ülke parlamentosunda kabul edilen sözde Ermeni Soykırımı tasarıları ile birlikte düşünmek gerekir. Batılıların uyduruk kararlarına göre Türkiye, 1915–1923 yılları arasında Ermeni ve Rumlara karşı soykırım yapmıştır. Şimdi de Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşunu sağlayan Antlaşma Kürtlerin yurdunu parçalayan bir anlaşma olarak takdim edilmektedir. Yani... Bu emperyalist beylere göre biz, bir kurtuluş savaşı vermedik. Bunun yerine Ermenilere ve Rumlara karşı soykırım yaptık ve Kürt vatanını parçalayarak sömürgeleştirdik. Böylece... Kurtuluş Savaşımız ve devletimiz batılılarca gayrimeşru ilan edilmektedir. Eğer Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu onlarca gayrimeşru ise; o zaman bu gayrimeşru devletin yıkılması için karanlık senaryolar hazırlamak onlar için meşru olacaktır. Batılı emperyalistler, yüz yıl önce Türk milletince püskürtülmüş ve yarım kalmış saldırılarını tamamlamak için bugün Kürt ve Ermenilere destek vermek suretiyle meşruiyet arayışı içindedirler. Emperyalistler ve işbirlikçileri tarihi tersyüz etmektedirler. Birinci dünya savaşı Osmanlı İmparatorluğunun paylaşılması savaşıydı. Ülkemiz dört bir yandan emperyalistlerin ve onların kışkırttığı (Ermeni ve Rum) piyonların istilasına uğramıştı. Sevr Antlaşması, elde kalan toprakların da sömürgeleştirilmesi anlaşmasıydı. Biz Türkler ve Kürtler, bütün bir millet olarak bu sömürgeci ve istilacılara karşı bir Kurtuluş Savaşı verdik. Ve toprağının her karışı şehit kanlarıyla yoğrulmuş aziz vatanımız ANADOLU'DA bağımsız bir Cumhuriyet kurduk. Kurtuluş Savaşının başlangıcında ulus devletin sınırları belirlenirken, Türklerin ve Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı topraklar göz önüne alınmıştır. Kerkük ve Musul ile batı Trakya bilindiği gibi Misak-ı Milli sınırları içindedir. Anadolu'da Kurtuluş Savaşı verilirken Suriye'de Fransız, Irak'ta ise İngiliz işgali vardı. Yani bizler Türkler ve Kürtler, emperyalist işgalcilerden kurtardığımız topraklar üzerinde milli devletimizi kurduk ve bir tek millet olma iradesiyle yola çıktık. Ve... Kurtardığımız topraklar, Türkiye Cumhuriyeti oldu. Türkler ve Kürtler bu topraklar üzerinde yaklaşık bin yıldır yaşıyorlar. Moğol işgalinin ardından yaşanan ara dönem hariç, bu bin yıllık dönemin hemen hemen tamamında, hep aynı siyasi birimler içinde yer aldılar. Selçuklu ve Osmanlı devleti içinde Türkler ve Kürtler aralarında hemen hemen hiçbir sorunu olmadan yüzyıllarca birlikte yaşadılar. Birinci dünya savaşından sonraki bölünme ve ayrı siyasi parçalanmanın sorumluları ise emperyalistlerdir. Türkler ve Kürtler ise beraberce Anadolu'daki bölünmeye karşı direndiler. Yani... Bölünme emperyalistlere rağmen Türk ve Kürt kardeşliğinin birliği sonucu gerçekleşmemiştir. Kurtuluş Savaşı yıllarında Irak'ın kuzeyindeki Kürtlerin İngiliz Sömürgecilerine karşı Anadolu'daki milli kurtuluş hareketi ile birlikte hareket etmek istedikleri ve bu yönde hareket ettikleri bilinmektedir. Son yıllarda Milletler Cemiyeti tarafından ortaya atılan referandum çözümüne yanaşmayan ise İngiltere'dir. Yani... Kürtleri bölen ve Türklerden koparan İngiliz ve Fransız emperyalistleri olmuştur. Amaç... 96 yıl önce verdiğimiz Kurtuluş Savaşı ile elde ettiğimiz kazanımların yok edilmesi istenilmesidir. Yani... Üniter devlet yapımız parçalanacak, bağımsızlığımız, toprak bütünlüğümüz gidecek, ekonomimiz çökertilecek, milli birliğimiz dağılacak, sömürgeciliğin ve Avrupa'nın orta çağ boyunduruğu yeniden tesis edilmesi sağlanacaktır. Ülkemizin, huzur, istikrar ve sosyo-ekonomik yaşamına karşın, kirli oyunlar içinde olan Batı'nın, PKK ve yandaşlarıyla BDP'ye kucak açarak Lozan'da elde edemediklerinin hıncını ve intikamını alabilmenin telaşı içerisinde olmaları ve sağa-sola göz kırpmaları. Hain dişli çarklarını döndürmeleriyle bir kazanım hayali içerisinde olan ve hareket eden emperyalistler; bin yıllık Türk ve Kürt kardeşliğini bozamayacaktır. Çünkü... Lozan Antlaşması bunun en büyük teyididir. Ve de... Türk Milleti üzerine oynanan her türlü oyunlara fırsat vermeyecek, şanlı bayrağımızın altında onurla ve gururla her zaman ve hangi şartlarda olursa olsun dimdik ayakta duracaktır." Dedi.
0 Yorumlar
lütfen rencide edici hakaret içeren yorumlar yazmayın bunlar yayınlanmıyacaktır hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir