''YAZAR'IMIZ FADİK FEREK KALAMİN'DEN '' !HAYATIMIZIN HER ANININDA VE HER ALANINDA EĞİTİM!

''YAZAR'IMIZ FADİK FEREK KALAMİN'DEN ''

!HAYATIMIZIN HER ANININDA VE HER ALANINDA EĞİTİM!


Eğitim alanında çalışan her bilim adamının, eğitimle uğraşan her eğitimcinin, her öğretmenin kendine özgü geliştirdiği bir eğitim tanımı vardır. Eğitim alanında yazılmış her kitapta, her yazıda eğitimin değişik biçimde yapılmış tanımlarına rastlanır. Sözlüklerde bile eğitimin değişik tanımları bulunur. Eğitimin, geniş bir alan olması yüzünden değişik yönlerden görülmesi, bu görünüşe göre de değişik tanımlarının yapılması doğaldır "Eğitim, yeni kuşakların, toplum yaşayışında yerlerini almak için hazırlanırken, gereken bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmelerine ve kişiliklerini geliştirmelerine yardım etmek etkinliği"dir. Eğitimin bu tanımında, eğitimin yeni kuşaklara verileceği gösterilmekte; eğitimin niçin verileceği "toplum yaşayışında yerlerini almak için" olanak konulmakta; neler verileceği ise "bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmek, kişilik geliştirmek" olarak belirtilmektedir. "Eğitim bireyin davranışında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir" (Er¬türk, 1974, s.12). “Eğitim, önceden saptanmış amaçlara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizgesi"dir(Oğuzkan, 1993, s. 46). Bu tanımda eğitimle değiştirilecek olan bireyin davranışıdır. Davranışın değişme¬si ancak bireyin kendi yaşantısı yoluyla olabilir. Bireyin davranışını değiştirmenin eğitim olarak adlandırılabilmesi için davranışın istenilerek ve kasıtlı (planlı) değiştirilmesi gerekmektedir. Eğitim, bütün bunların bir zaman akımı içinde yer aldığı bir süreçle oluşur. Böylece eğitimin niteliğini oluşturan aşağıdaki dört durum ortaya çıkmaktadır. 1. Eğitim, eğitilen kişide istenilen davranışı oluşturma işidir. 2. İnsan bir davranışı ancak yaşayarak kazanabilmektedir. 3. Eğitilende oluşturulacak davranış önceden saptanan eğitim amaçlarına uy¬gun olmak zorundadır. 4. İnsanda davranışın oluşturulabilmesi, planlanmış bir eğitim sürecinden geç¬mesine bağlıdır. Sözlüklere göre süreç oluşum yoluyla, bir halden diğer hale geçerek ortaya çıkan şey olarak tanımlanmaktadır. Süreç değişim içinde olan bir nesnenin, olayın, düşüncenin belli bir düzen içinde bir amaca doğru gelişmesini anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Süreç'in Osmanlıca'sı "vetire", Latince'si ise "process"dir. Eğitmek eylemi, sürekli değiştirmek eylemidir. Eğitilen kimse bir amaca doğru sürekli olarak değiştirilmeye çalışılır. Eğer eğitilen kimsede bir değişme yok ise eğitme eylemi de yok demektir.. Eğitimin sürecini eğiten kimse (eğitmen) düzenler. Eğitimin sürecini düzenlemek zor bir iştir; uzmanlık ister. Bu yüzden eğitmenlik yapacak öğretmenin, uzmanın, yönetmenin, öğretim üyesinin ve benzerlerinin bu meslekte iyi yetişmiş , olmaları zorunludur.
Dünyada Eğitimin Tarihsel Süreci ve Yapısı
Eğitimin başlangıcı genel olarak söz edilecek olursa insanlık kadar eski olsa da bir bilim olarak çok yenidir. Dünya Avrupa'daki modern eğitim sisteminin kökleri orta çağ dönemine kadar gider. Orta çağdaki okullar öncelikli olarak kiliselere bağlıydı ve din adamı yetiştiriyordu. İlk üniversitelerin çoğu Hristiyan kökenliydi. Bununla birlikte 1088'de kurulan Bolonya Üniversitesi gibi laik üniversiteler de vardı. Günümüzdeki eğitim anlayışı ise Amerikan filozof, psikolog ve eğitim reformcusu John Dewey'nin (1859 – 1952) fikirlerinden ilham almıştır. William James ile birliktePragmatizm'in de kurucuları arasında yer alan Dewey, Rousseau ve Plato'nun eğitim anlayışlarını eleştirmiş ve eğitimin köhnemiş, eski olguları tekrarla belletmeye değil öğrencinin bir kişi ve vatandaş olarak yaşamına uygulayabileceği bilgi ve becerileri kazandırma amacı gütmesi gerektiğini öne sürmüştür.
Türkiye'de eğitim
Türkiye'de eğitim ilk olarak öğrenci merkezli bir sisteme dönüştürülmelidir.Yani program öğrenci potansiyeline ve ilgi alanına göre her öğrenciye ayrı ayrı olarak düzenlenmelidir.Öğrencilere kişilikleri,yetenekleri ve istekleri göz önünde bulundurularak,şahsa özel bir eğitim programı hazırlanmalı ve izlenmelidir.Bu sayede günümüz öğrencisinin okula olan ilgisizliği azalmış olacak ve her öğrenci ilgili olduğu alanlardaki dersleri aldığı için daha başarılı olacaktır. Eğitim felsefesi Eğitimin bugününü iyi anlamak için eğitimin tarihsel değişimini anlamakta yarar vardır. Tarih boyunca ortama ve uygulamalara göre değişik egitim tanımları yapılmıştır. Günümüzde eğitimin insan faaliyetlerindeki etkisi bugüne kadar olan uygulumaların en karmaşık olanıdır. Genel bir bakışla eğitim bir takım becerilerin öğretim ve öğrenim şemasıiçerisinde; insan'ın bilgi, sezinleme ve akıl işlevlerini geliştiren faaliyetler ve kavramlar bütünü olarak ele alınmaktadır. Bu tanım çok soyut olup somut uygulamalar üzerinde anlayış geliştirmeye yardım etmemektedir.
Eğitimden beklenen temel amaçlar şunlardır: Sivil toplum sorumluluk, fikir ve girişimci eğitimli vatandaşlara dayalıdır. Her alandaki ilerleme okullaşmanın meydana getirdiği eğitimin kapasitesine bağlıdır. Bu durumda eğitim bireyin, toplumun ve gelecekteki insanlığın gelişim ve refahını güçlendirmeyi amaçlar. Uygulamalar Eğitimin tek tanımlı (monolitik) olmadığı gerçeğinden dolayı eğitim kavramına birçok değişik boyuttan yakaşılmaktadır. Birçok boyutun var olmasının temel nedenleri o öğrencinin gelişimsel düzeyinin, o öğrenim ortamının etkisinin, o aktarılmak istenen bilgi yapısının, o Öğrenim Teorilerinin etkisinin, o Eğitim Teorilerinin etkisinin,
kavramlarını kullanarak hangi olgudan bahsettiğimizi belirtmeliyiz. Eğitim üzerine fikir oluştururken bu tanımlara dikkat edilmediğinde hatalar oluşmaktadır. Bir eğitim bakanının Türk eğitiminde ezberciliği kaldırıyoruz cümlesi Türk eğitim sisteminden kuran kursunu kaldırıyoruz diye yorumlanabilmektedir. Hayatınızın her anında eğitimle kalın. Yeni eğitim ve öğretim yılı hayırlı uğurlu olması dileğiyle...Fadik FEREK...

Yorum Gönder

0 Yorumlar