İNSAN HAKLARI.’’ HAK, HUKUK, BİRLİK--BERABERLİK VE KARDEŞLİK DEMEKTİR’’...

İNSAN HAKLARI.’’ HAK, HUKUK, BİRLİK--BERABERLİK VE KARDEŞLİK DEMEKTİR’’...

ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİ'de KURUCU VE 1.DÖNEM GENEL BAŞKAN,YAŞAM BOYU ONURSAL GENEL BAŞKAN.

18 Ekim 2008 - halen

Hasan Alparslan Yazısı


İNSAN HAKLARI dünyada önemli bir problem olarak kendisini göstermektedir.
Ama burada söylememiz gereken en önemli şey önce bizim insan haklarından ne anladığımızdır.
Bu anlamdaki sorunun cevabı dünyada yaşanan süreç sonucunda doğal olarak insan hak ve özgürlükleri bütün insanlığın baş gündem maddesi olmuştur.

Mesele bu kadar önemli olunca bunun bireysel ve toplumsal algılamasının temelini oluşturan eğitimin önemi ortaya çıkmaktadır. Yani insan hakları her şeyden önce bir eğitim meselesidir. Bir kültür oluşturmak amacıyla eğitime önem verilmelidir.

Eğer siz kendinize has kendi değerlerinize dayalı ve evrensel kıstaslarla oluşturulmuş bir insan hakları eğitimi veremiyorsanız ondan doğan bir kültür yapısı ortaya çıkaramıyorsanız ülkemizde kanunlar, yönetmelikler, tüzükler çıkararak insan hakları meselelerinin çözümünde zorlanırız.
İnsan hakkı deyince hep suç işleyenlerin hakkı gibi algılanmamalıdır...
İnsan hakkı her şeyden önce insanın onuruna yakışır bir biçimde o ülkede yaşamak isteyen insanların en temel insan hakkı diye bahsettiğimiz haklar olmalıdır.

Bizim ülkemizde insan hakkı denilince gözaltında yaşanan sıkıntılar, tutukluluk sürecinde yaşananlar ve diğer tarafta çeşitli kovuşturmalarla meydana gelen problemler akla gelir.

Aslında..Biz insan onuruna yakışmayan her türlü davranışın karşısındayız; ama bunu bir karşı duruş olarak ele alıp, yığınların problemlerini göz ardı etmek de bir insan hakkı ihlâlidir.

İnsan hakları her şeyden önce bir kültür, bir hayat tarzı, bir yaşam biçimidir. O zaman insan hakları kavramını hukuki temelden o dar kalıptan çıkarıp, tarihle, kültürle, sosyoloji ile felsefe ile bütün bilim dallarının her noktasına nüfuz edebilecek, her noktasında da insanları insan hakkı kültürüyle adım adım insan hakları noktasına götürecek bir çalışma yapılır ise daha verimli olacaktır.

Dil, din, ırk, cinsiyet bu tür tanımlar kullanılarak evrensel bir değer olarak insan hakları savunulamaz… Siz azınlık milliyetçiliği yaparsanız bu bir insan hakkı oluyor, çoğunluğun hakkını savunursanız insan hakkı ihlâli yapıyor deniliyor.

Böyle şeyler olabilir mi? Bugün bizim ülkemizde gerek inanç gerek ırk bazında gerekse kültürel olarak farklılıklar olabilir. Fakat bunlar arasında uçurum teşkil eden hususlar değildir. Bunlar bir bütünün parçası olan kavramlardır.

Bunları ayrı ayrı şeylermiş gibi ayrı ayrı temellere oturtarak, insan hakkı olarak sunmak doğru bir ifade tarzı değildir. Doğru olan ise bir bütünün parçası olduğumuzu toplumsal olarak kabul ederek, insan haklarını herkese, her yerde ve her zaman eşit değerler ve haklar olarak uygulanabilmesi için çaba göstermemiz gerekir.

İnsan hakları ihlâli en fazla nerededir biliyor musunuz? Eğer insan hakkı bana gelince (X) sonucu doğuruyorsa size gelince  sonucunu çıkarıyorsa işte orada insan hakkı ihlâli vardır.

Çünkü orada eşitlikten söz etmek mümkün değildir. Orada objektif kriterlerden de söz etmek mümkün değildir.

Ayrıca, bilmemiz gereken bir husus ile bir şeyin altını da çizmekte fayda var. İnsan hakları o ülkedeki rejimin düşmanı değildir. O ülkedeki rejimin insan onuruna yakışır bir hayatı insanlara sunması için gerekli olan mekanizmaların oluşumuna katkı sağlamak için vardır.

İnsan hakları...
Devletine, milletine, bayrağına bağlılık...
İnsanın insanca yaşamına saygı, sevgi...
Ayırımcılığa hayır sloganıyla… Hak- Hukuk, Birlik-Beraberlik ve kardeşlik demektir.

Saygılarımla..

Yorum Gönder

0 Yorumlar